Hadislerle İslâm Cilt 1 Sayfa 164

karşı onu ve soyunu Allah’ın himayesine tevdi etmişti. Rabbi de bunu kabul etmiş, Meryem’i en güzel şekilde yetiştirmişti.13 Hz. Meryem, bu ilâhî himaye içerisinde öylesine iffetli yetişti ki insan suretinde gelen Cebrail’i kendisine zarar verecek biri sandığı için “Senden, çok esirgeyici olan Allah’a sığınırım.” demişti.14
İnsanlığa rehber olarak gönderilen peygamberlerin, salih kulların ve örnek şahsiyetlerin yakarışlarında da gördüğümüz gibi, fıtratıyla uyumlu olma ve özüyle çelişmeme arzusu, insan için en büyük sığınma sebebidir. Zira insanoğlu için kendini kaybetmesinden, yolunu şaşırmasından, azgınlığa ve taşkınlığa sürüklenmesinden daha büyük tehlike yoktur. Nitekim her şeyi yoktan var eden Allah, Hâtemü’l-Enbiyâ’ya/Son Peygamberi’ne vahyettiği mesajlarında öncelikle kötülerden ve kötülüklerden sığınmayı öğretiyordu. Hz. Âdem ile Havva kıssasında da görüldüğü üzere, insanı doğru yoldan saptırmayı ahdettiği için şeytan,15 kendisinden Allah’a sığınılacak baş ayartıcıydı: “Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır. 16 İblis, her türlü kötülüğün, kötü niyetin, taşkınlığın, çirkinliğin odağıdır. Mümin ondan sığınmayı başarabilirse, kendisine gelecek kötülüklerin kaynağını kurutmuş olacaktır. Bu yüzden Allah Teâlâ, son Elçisi’ne de şeytandan korunmak için kendisine sığınmasını sık sık emreder:

“Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni ayartmaya çalışırsa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” 17

“De ki: Yâ Rabbi, şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım; onların bana yaklaşmalarından da sana sığınırım.” 18

Hatta Yüce Yaratıcı, “Muavvizetân” olarak bilinen iki özel sûrede, Resûlü’nün (şahsında tüm inananların) şeytandan, şeytanî telkinlerden ve davranışlardan kendisine sığınmalarını istiyordu:

“De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!” 19

“De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melik’ine (sahibine, hâkimine) insanların İlâh’ına sığınırım!” 20

Allah Resûlü, Felâk ve Nâs sûrelerini okuyarak Allah’a sığınmayı prensip edinmiş, yatmadan önce kendisi mutlaka okuduğu gibi, yakınlarına da Allah’a sığınmada okunacak en güzel dua olarak bu iki sûreyi

    

Dipnotlar

13 Âl-i İmrân, 3/35-37.

اِذْ قَالَتِ امْرَاَةُ عِمْرٰنَ رَبِّ اِنّ۪ي نَذَرْتُ لَكَ مَا ف۪ي بَطْن۪ي مُحَرَّرًا فَتَقَبَّلْ مِنّ۪يۚ اِنَّكَ اَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿35﴾ فَلَمَّا وَضَعَتْهَا قَالَتْ رَبِّ اِنّ۪ي وَضَعْتُهَآ اُنْثٰىۜ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا وَضَعَتْۜ وَلَيْسَ الذَّكَرُ كَالْاُنْثٰىۚ وَاِنّ۪ي سَمَّيْتُهَا مَرْيَمَ وَاِنّ۪يٓ اُع۪يذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ ﴿36﴾ فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ وَاَنْبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًاۙ وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّاۜ كُلَّمَا دَخَلَ عَلَيْهَا زَكَرِيَّا الْمِحْرَابَۙ وَجَدَ عِنْدَهَا رِزْقًاۚ قَالَ يَا مَرْيَمُ اَنّٰى لَكِ هٰذَاۜ قَالَتْ هُوَ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ اللّٰهَ يَرْزُقُ مَنْ يَشَآءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ ﴿37﴾

14 Meryem, 19/18.

قَالَتْ اِنّ۪يٓ اَعُوذُ بِالرَّحْمٰنِ مِنْكَ اِنْ كُنْتَ تَقِيًّا ﴿18﴾

15 Hicr, 15/39.

قَالَ رَبِّ بِمَآ اَغْوَيْتَن۪ي لَاُزَيِّنَنَّ لَهُمْ فِي الْاَرْضِ وَلَاُغْوِيَنَّهُمْ اَجْمَع۪ينَۙ ﴿39﴾

16 Fâtır, 35/6.

اِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوهُ عَدُوًّاۜ اِنَّمَا يَدْعُوا حِزْبَهُ لِيَكُونُوا مِنْ اَصْحَابِ السَّع۪يرِۜ ﴿6﴾

17 Fussilet, 41/36.

وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿36﴾

18 Mü’minûn, 23/97-98.

وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِۙ ﴿97﴾ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ ﴿98﴾

19 Felâk, 113/1-5.

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ ﴿1﴾ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ ﴿2﴾ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ ﴿3﴾ وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ ﴿4﴾ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ ﴿5﴾

20 Nâs, 114/1-6.

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ ﴿1﴾ مَلِكِ النَّاسِۙ ﴿2﴾ اِلٰهِ النَّاسِۙ ﴿3﴾ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ ﴿4﴾ اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ ﴿5﴾ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ ﴿6﴾