söz söyler, bakıma muhtaç olan kimselere yardım eder, elinde avucunda olmayana verir, misafiri ağırlar ve haksızlığa uğrayanlara destek olursun.” Birlikte Varaka b. Nevfel"e gittiler. Hz. Hatice"nin amcasının oğlu Varaka, İncil"i İbrânîceden Arapçaya çevirebilen, gözleri görmeyen, yaşlı, bilge bir kişiydi. Olanları dinledikten sonra şöyle dedi: “Bu, Musa"ya gelen melek en-Nâmûs "tur (Cebrail"dir).”25 O günden sonra Cebrail yirmi üç yıl boyunca Allah Resûlü"ne sık sık uğrayacaktı.
Medine"ye gelişi ile şehri şereflendiren Sevgili Peygamberimiz bir gün oturmuş ve yanından hiç ayrılmayan dostları ile sohbet ediyordu. Aralarında, daha sonra müminlerin ikinci halifesi olan Hattâb oğlu Ömer de vardı. Uzaklardan gelen birisi ilişti Hz. Ömer"in gözüne. Simsiyah saçları ve büründüğü kar beyazı elbisesi ile bu gelen tanıdık birisi değildi. Uzun yoldan gelmiş gibi bir hâli de yoktu. Yaklaştı ve Sevgili Peygamberin yanına oturdu. Dizini onun mübarek dizlerine yasladı ve ellerini onun uylukları üzerine koydu. Sahâbenin meraklı bakışları arasında kutlu Elçi"ye sordu: “Ey Muhammed, İslâm nedir?” Allah Resûlü anlattı. Yine sordu: “İman nedir?” Efendimiz açıkladı. İhsandan, kıyametten ve kıyamet gününün işaretlerinden konuşuldu. Derken yabancı, edebince müsaade isteyip oradan ayrıldı ve geldiği gibi gitti. Bir zaman sonra Resûl-i Ekrem Hz. Ömer"e, “O gelen kimdi bilir misin?” diye sordu. “Allah ve Elçisi daha iyi bilir.” dedi Hz. Ömer. Resûlullah “O, Cebrail"di ve size dininizi öğretmeye geldi.” buyurdu.26
İnsanoğlu kulluk adına her ne varsa melek vasıtası ile öğrendi. Cebrail, Peygamber Efendimize bazen altı yüz kanadı ile birlikte göründü,27 bazen insan şeklinde.28 Zaman zaman da sahâbeden Dihyetü"l-Kelbî suretinde.29 Birlikte Kâbe"de namaz kıldılar. Resûlullah"a abdesti, namazı öğreten Cebrail, imam oldu.30 Ramazan ayında karşılıklı Kur"an okudular. İnen âyetleri tekrar ettiler.31 Çok cömert olan Nebî Aleyhisselâm"ın cömertliği Cebrail ile buluştukları Ramazan ayında daha da artardı. “Cebrail, Mîkâil ve İsrafil"in Rabbi olan Allah"ım! Kızgın ateşten ve kabir azabından sana sığınırım.” diye dua eder,32 Cebrail"i çok sever ve onu daha sık görmek arzusunu hissederdi yüreğinde. Bir gün bu arzusunu iletti göklerin elçisine: “Keşke beni daha sık ziyaret etsen.Bana daha sık gelmene bir engel var mı?” 33 Cebrail, “Biz sadece Rabbin emri ile yeryüzüne ineriz.” diye karşılık verdi ve Meryem sûresinin 64. âyetini okudu: “Önümüzde, arkamızda ve bu ikisi arasında ne varsa hepsi Allah"a aittir.” 34