ve meleklere onun önünde saygıyla eğilmelerini emretmişti. Bu emre melekler itaat etmiş, ancak İblis karşı çıkmıştı.2 Bunun üzerine Allah (cc) “Neden emrime uymayıp böyle davrandın?” diye sorunca İblis “Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan!” karşılığını vermişti. Yüce Allah da “Öyle ise, in oradan! Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık! Çünkü sen aşağılıklardansın!” 3 buyruğuyla itaatsizliğinin cezası olarak İblis"i, bulunduğu makamdan tardetmiş, kovmuştu. Çaresiz İblis “Rabbim! Öyle ise, (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver.” 4 demişti. Bu arada insana karşı hasedini, kıskançlığını nasıl sergileyeceğini ilân etmekten de geri durmamıştı: “Onları kesinlikle saptıracağım, boş kuruntulara boğacağım...” 5 “Şu benden üstün kıldığına da bir bak! Yemin ederim ki, eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, pek azı dışında, onun neslini kendime bağlayacağım!” 6
Ebû Saîd el-Hudrî"nin tanık olduğu bir konuşmasında Sevgili Peygamberimiz (sav) İblis"in bu kötü niyetini şöyle ifade etmişti: “İblis, Rabbine "Senin izzetin ve celâlin üzerine yemin ederim ki ruhları (bedenlerinde) olduğu sürece Âdemoğullarını saptırmaya devam edeceğim." demiş, Allah da "İzzetim ve celâlim hakkı için, onlar af diledikleri sürece ben de onları bağışlayacağım." karşılığını vermiştir.” 7 Bu diyaloğların nasıl gerçekleştiğini tam olarak bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, o da varlıkların, tabiatlarının diliyle konuştuklarıdır.
Resûl-i Ekrem"in bu tasvirinden de anlaşıldığı gibi ilâhî irade hikmeti gereği İblis"in bu talebine müsamaha göstermiş ve ona âdeta “Elinden geleni ardına koyma!” dercesine istediğini yapma fırsatı tanımıştı: “Haydi, git! Ancak, haberin olsun ki, onlardan sana uyanlar(la beraber) hepinizi bekleyen ceza, yaptıklarınızın tam karşılığı olmak üzere, cehennem olacaktır! Haydi, şimdi onlardan gücünün yettiğini sesinle ayart; atlılarınla ve piyadelerinle (yani tüm imkânlarını kullanarak) onların üzerine yüklen ve (böylece) onların, mallarına ve evlatlarına ortak ol; onlara vaatlerde bulun; çünkü (onlar bilmezler ki) şeytanın vaad ettiği şey ancak bir aldatmadır.” 8
Aldatma (ğarûr) şeytanî bir özelliktir ve bu özelliği sebebiyle de İblis, artık hep şeytan olarak anılacaktır. İlk icraatına başladığında “şeytan” adını alan İblis, artık bütün kötülüklerin simge varlığıdır. Şeytan, doğru yoldan ayrılmış, görünmeyen varlıklara verilen bir isim olduğu gibi, aynı zamanda hayırdan, güzel şeylerden kendini soyutlamış, haktan sapmış, taşkınlık yapan her türlü cin, insan ve hayvanın ortak vasfıdır.9 Bu itibarla söz konusu olan şeytan, “insan şeytanı” bile olsa aslında şeytaniyet