sadece Allah"a has kılarak) dine, Allah"ın o fıtratına çevir ki, O, insanları bunun üzerine yaratmıştır...” 15 âyeti, din ile fıtrat arasındaki sıkı ilişkiyi göstermektedir. Tâbiûnun büyük âlimlerinden Mücâhid"in, “Fıtrattan kasıt dindir.”16 sözü, onun da âyeti böyle anladığını göstermektedir.
Dini ifade eden başka bir kavram da “millet”tir. Yol, âdet, gelenek anlamına gelen ve genelde bir peygambere izafe edilerek kullanılan “millet”, peygamberler aracılığıyla gönderilen ilâhî mesajların bütünü olarak anlaşılmıştır.17 “İtaat”, “ibadet”, “ceza”, “karşılık” gibi anlamlara gelen din sözcüğü daha çok dinî yükümlülükler toplamı anlamına gelen “şeriat”ı ifade etmek için kullanılır. Dolayısıyla daha çok bir geleneği ifade eden “millet”ten farklı olarak “din” sözcüğünde, “bir şeriata tâbi olma” anlamı göz önüne alınır.18 Nitekim hadislerde de din sözcüğü umumiyetle “boyun eğ(dir)me, hükmetme” veya “hesaba çekme”,19 “inanç ve ibadet”20 gibi anlamlarla yer alır.
Kur"an"ın “Millete İbrâhîme hanîfen” 21 ifadesiyle İbrâhim Peygamber"e izafe ettiği “hanîf millet (din)”geleneğinin son temsilcisi Allah Resûlü (sav), zaman zaman kendisinin hanîflikle gönderildiğini beyan etmiştir. Şam"a yerleşen ve hicrî 86 yılında hayata veda ettiğinde Şam"da en son vefat eden sahâbî olarak bilinen22 Ebû Ümâme el-Bâhilî (Sudey b. Aclân), Hz. Peygamber"le beraber çıktıkları bir askerî yolculuktan söz eder. Buna göre birlik, bu sefer esnasında bir mağaranın önünden geçer. Birlikteki sahâbîlerden biri mağaraya girer. Orada bir ibrik su ile biraz da yeşillikten ibaret bir miktar azık görür. Belli ki, birileri burada uzlet hayatı yaşamaktadır. Kendisi de terk-i dünya eyleyip bu mağarada kalmayı ve az miktarda yiyecek ve içecekle idare etmeyi bir an içinden geçirir. “Acaba Allah Resûlü"ne bu isteğimi iletsem kabul eder mi?” diye düşünür. Ve hiç beklemeden bu fikrini Hz. Peygamber"e (sav) açar. İslâm Peygamberi ona şu karşılığı verir:
“Ben ne Yahudilik ne de Hıristiyanlıkla gönderildim. Ben, ancak hanîf ve kolay olan bir dinle gönderildim. Muhammed"in varlığını elinde tutan (Allah)"a yemin olsun ki, Allah yolunda sabah ya da akşam vakti çıkılacak bir yolculuk, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır. Müslümanlar arasında yer almanız, tek başınıza uzlette kalacağınız altmış senelik namazdan daha hayırlıdır.” 23
Resûlullah"ın (sav) kendini toplumdan ve dünyadan soyutlayarak dini kendisi için terk-i dünya sebebi kılmak isteyen bir mümine verdiği bu cevaptaki “hanîflik ve kolay din” vurgusu, İbn Abbâs tarafından aktarılan bir başka hadiste de yinelenir. Buna göre Hz. Peygamber (sav) “Yüce Allah"ın en çok sevdiği din hangisidir?” şeklinde kendisine sorulan bir soruya “Kolay