Ümmü Eymen, Allah Resûlü"nün “Annemden sonraki annemdir.” diyerek taltif ettiği, Peygamberimize dadılık yapmış, onu elinde büyütmüş, ilk Müslümanlar arasına katılmış müstesna bir hanımefendiydi.1 Hz. Peygamber"in Hz. Hatice ile evlenmesinden sonra Ümmü Eymen onun yanından ayrılmış, bilâhare Ubeyd b. Zeyd ile hayatını birleştirmiş ve Eymen adında da bir çocuğu olmuştu. Ubeyd"in bir savaşta şehit olmasının ardından Zeyd b. Hârise ile evlenmiş ve bu evlilikten de Peygamberimizin torunlarından ayrı tutmadığı Üsâme doğmuştu. Peygamberimiz Ümmü Eymen"e olan hürmet ve vefasını vefat edinceye kadar devam ettirmiş, onu sık sık ziyaret etmiştir. Vefatından sonra da Peygamberimizin yakın dostları ona aynı şekilde ilgi ve saygıda kusur etmemişlerdir. Yine Allah Resûlü"nün hizmetinde bulunmuş, onun en yakınındakilerden biri olan Enes b. Mâlik"in (ra) anlattığına göre, Resûlullah"ın (sav) vefatından kısa bir süre sonra Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer"e “Haydi, Allah Resûlü"nün ziyaret ettiği gibi biz de Ümmü Eymen"i ziyaret edelim.” demişti. Yanına vardıklarında Ümmü Eymen ağlamaya başladı. “Niye ağlıyorsun? Allah katındakiler Resûlullah (sav) için daha hayırlıdır.” dediler. O, “Ben Allah"ın katındakilerin Resûlü (sav) için daha hayırlı olduğunu bilmediğimden ağlamıyorum. Asıl gökten inen vahyin kesilmiş olmasına ağlıyorum.” dedi. Ümmü Eymen (bu sözüyle) Hz. Ebû Bekir"i ve Hz. Ömer"i de duygulandırmıştı. Onlar da birlikte ağlamaya başladılar.2
Allah Resûlü"nün yetişmesinde emeği olan, ona anne şefkati besleyen bir kadının, onun vefatı ile birlikte vahyin kesilmiş olmasına hayıflanması ve ağlaması, kuşkusuz büyük anlamlar içermektedir. Ümmü Eymen"in hayatında vahyin kesilmesiyle oluşan boşluk, Resûl-i Ekrem"in şahsının aralarından ayrılmasıyla oluşan boşluk kadar derin olmalıdır. İlhamın, rüyanın, kehanetin rağbet gördüğü bir toplumda, insanların bütün bunları bırakıp vahye yönelmeleri, Hz. Peygamber"in şahsı ile getirdiği vahyi ayrı değerlendirmeleri, kısacası vahye dair bir bilince sahip olmaları, Ümmü Eymen"in cümlelerinde dile getirilmiştir. Bu durum, vahyin tarihe