Peygamber şehri Medine"nin huzur dolu günlerinden birisiydi. Varlığıyla şehri bereketlendiren Allah"ın Elçisi (sav), yakın dostlarından Abdullah b. Mes"ûd"a seslendi: “Abdullah! Bana Kur"an oku.” Bir an için şaşırdı, ilminin derinliğiyle tanınan değerli sahâbî. “Yâ Resûlallah, Kur"an size indirilmişken, ben mi size okuyayım?” diyebildi sadece. Allah Resûlü, “Evet, evet, ben Kur"an"ı başkasından dinlemeyi çok seviyorum.” buyurdu.
İbn Mes"ûd okumaya başladı. Nisâ sûresinin yaratılışı hatırlatan, yetime saygıyı tavsiye eden, miras paylaşımını konu alan âyetlerini okudu. Nihayet, “Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman, bakalım onların hâli nice olacak!” 1 âyetine geldiğinde Peygamber"in (sav) gözlerinden yaşlar süzüldüğünü fark etti. Daha fazla dayanamadı Rahmet Elçisi ve “(Bu kadar) yeter.” buyurdu.2
Kur"an, “Kelâmullâh” (Allah"ın sözü) ve “Kitâbullâh” (Allah"ın Kitabı)dır. Allah"a ait olduğu için de, “sözlerin en güzeli” dir.3 Nitekim bazı kaynaklarda Peygamberimizden, bazı kaynaklarda ise Câbir b. Abdullah"tan nakledilen bir hadiste şöyle denilmektedir: “Sözlerin en doğrusu, Allah"ın kelâmı; hâl ve tavrın en güzeli ise Muhammed"in hâl ve tavrıdır.” 4 O, inananların hep birlikte sımsıkı sarılması istenen “Allah"ın ipi” (Hablullah)5 ve kopmak bilmeyen “sapasağlam bir kulp”tur (el-urvetu"l-vüskâ).6 O, insanları en doğru yola ileten7 bir şifa kaynağı, bir hidayet rehberi ve rahmet vesilesidir.8
Kur"an, insana dağların bile kaldıramayacağı büyük sorumluluğunu9 hatırlatır. Doğruları ve yanlışları, okuyanın önüne serer ve sağlıklı bir seçim yapmasını sağlar. Ona sorular sorar, bilgiler verir, dünyasını ve âhiretini tanıtır. Kur"an"ın kendisi için kullandığı, “hatırlatma” anlamına gelen “Zikr” ,10 “doğruyu yanlıştan ayıran” anlamında “Furkân” ,11 “yazılı metin” anlamında “Kitab” 12 ve “okunan şey” anlamındaki “Kur"an” 13 isimleri de Kur"an"ın bu özelliklerini kapsayıcı mahiyettedir.
Dinin temeli Kur"an"dır. İslâm, Kur"an"ın indiği gün insanlığa ulaşmaya başlamış, Kur"an"ın inişi sona erince ise tekemmül etmiştir. Bir Ramazan günü Hira"da “Oku!” âyetini14 duyması ve öğrenmesi Peygamberimizin (sav) ilâhî görevinin başlangıcı olmuştur. Yıllar boyunca, Resûlullah"a (sav)