Rabbinin nimetini de an.” 61 Sevgili Peygamberimiz (sav) de, bu emir doğrultusunda, hep o cömert Yaratıcı"yı ve ikramlarını anarak yaşamış, O"nun verdiği nimetlere duyduğu minnettarlıkla, gece gündüz Rabbine yönelmiştir. Geçmiş ve gelecek tüm günahlarının bağışlanmış olduğunu bilmesine rağmen niçin sabahlara kadar ibadetle meşgul olduğunu soran Hz. Âişe"ye de, “Şükreden bir kul olmayayım mı?” 62 cevabını vermiştir.
Ashâb-ı kirâm, Rabbimizin nimetleri karşısında nasıl bir tavır takınacaklarını Allah Resûlü"nden öğrenmişlerdir. Peygamberimiz (sav) onlara, sadece kendi hayatlarına özgü nimetlerin değil, Allah"ın dünya üzerindeki bütün ikramlarının farkında olabilmeyi ve O"nun yaptığı bütün iyiliklere yeterli bir kulluk bilinciyle karşılık verebilmeyi öğretmiştir. Sağlığın, mutluluğun, sevginin, zenginliğin, kısaca her türlü olumlu durum ve gelişmenin kaynağının Allah olduğunu idrak edebilmeyi göstermiştir. Kendisini sevindiren bir olay olduğunda hemen Rabbine secde eden Resûl-i Ekrem,63 “Rabbe hamdedilmeden başlanan her işin sonuçsuz kalacağını” bildirmiştir.64 Zorlu yolculuklardan ve savaşlardan geri döndüğünde,65 hatta tuvalet ihtiyacını giderdiğinde bile şükrederek66 inananlara, yalnızca iyiliklere kavuşmanın değil güçlüklerden kurtulmanın da bir nimet olduğunu hatırlatmıştır. Gün boyu koşuşturmanın ardından insanlardan uzaklaşıp yatağına girdiğinde, “Bizi doyurup sulayan, ihtiyaçlarımızı gideren ve bizi barındıran Allah"a hamdolsun. İhtiyaçlarını karşılayacak ve kendisini barındıracak kimsesi olmayan nice insanlar vardır.” 67 diyerek tüm kalbiyle Yüce Allah"a teşekkür etmiş, müminlere her daim şükretmenin en güzel örneğini sergilemiştir. Onlara her yemekten sonra Allah"a kendilerini yedirip içirdiği, Müslüman kıldığı için şükretmeyi68 duanın en makbul olduğu iftar anında, “Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım.” 69 demeyi, Allah"ın evine misafir olmak için ihrama girince, “Buyur Allah"ım buyur! İşte çağrına uydum da geldim.Övgü sana, nimet senin, varlık senin.” 70 demeyi vebağışlanma dilerken, “Bana verdiğin nimetleri itiraf ederim. Günahımı da itiraf ederim.” 71 ifadelerini eklemeyi öğretmiştir.
Dolayısıyla Resûlullah (sav) hem ibadetlerin Allah"a teşekkürün bir ifadesi olduğunu, hem de ibadetleri yapabilmenin de bir şükür sebebi olduğunu göstermiştir. Hz. Peygamber"in bu uygulama ve öğretileri nimetlere şükrün yanı sıra Müslümanların gönüllerinde Allah"ın söz konusu nimetlerini canlı tutan ve hatırlatan dualardır. Ayrıca, “Size ulaşan her nimet Allah"tandır.” 72 “Başına gelen her iyilik Allah"tandır.” 73 diyen Kur"ân-ı Kerîm,