kimse, sanki ailesini ve malını yitirmiş gibidir.” 29 buyurarak, ashâbını bu telaş ve koşuşturmada ikindi namazını kaçırmamaları için uyarmıştır.
“Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah"a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.” 30 âyetinde söz konusu edilen "orta namaz" ile hangi namazın kastedildiğine dair farklı görüşler ileri sürülmüştür. Öğle namazının, zevalden hemen sonra yani takriben gün ortasında kılınmasından dolayı âyette kastedilenin öğle namazı olduğu yönünde görüş belirten âlimler olsa da,31 “Orta namaz, ikindi namazıdır.” 32 hadisi, konuya açıklık kazandırmaktadır. Benzer şekilde, Hz. Peygamber"in amcasının oğlu olan âlim sahâbî Abdullah b. Abbâs"ın (ra) anlattığına göre, Allah Resûlü Hendek Savaşı günü savaşın şiddetinden dolayı ikindi namazını kılamadığında, şöyle beddua etmişti: “Allah"ım! Orta namazı kılmamızı engelleyenlerin evlerini ateşle doldur, kabirlerini ateşle doldur!” 33
Peygamber Efendimiz (sav), sabah namazı kılındıktan sonra güneş doğup yükselinceye kadar, güneş tam tepede iken ve ikindi namazı kılındıktan sonra da güneş batıncaya kadar başka bir namaz kılmayı yasaklamıştır ki, bu yasağın sebebi o vakitlerde bâtıl dinlere mensup bazı kimselerin, putperestlerin güneşe secde etmeleridir.34
Gün sona yaklaşıp güneş batınca yeni bir namazın vakti de girmiş olur. Mümin, Yüce Rabbimizin akşam namazı çağrısına icabette elini çabuk tutmalıdır. Zira akşam namazının vakti diğer namazlara oranla en kısa olanıdır. Bunun için Sevgili Peygamberimiz (sav), “Ümmetim, akşam namazını kılmak için yıldızların (ortaya çıkıp) birbirine karıştığı zamanı beklemedikleri sürece hayırda olmaya devam edecektir.” 35 buyurmak suretiyle, akşam namazını mümkün olduğunca erken kılma hususuna dikkatlerimizi çekmektedir. Sahâbeden Seleme b. Ekvâ" (ra) akşam namazını güneş kaybolur kaybolmaz kıldıklarını söylerken,36 Râfi" b. Hadîc (ra), “Biz akşam namazını Peygamber ile birlikte kılardık da namazdan çıktıktan sonra birimizin attığı okun düştüğü yeri rahatlıkla görebileceği kadar aydınlık olurdu.”37 diyerek sahâbenin bu konudaki hassasiyetini ifade etmektedir.
İbadete olan düşkünlüğüyle tanınan büyük sahâbî Abdullah b. Ömer (ra), “Akşam namazı gündüz namazlarının vitridir.” derdi.38 Allah Resûlü akşam namazının vaktinin kısalığına rağmen, muhtemelen kış mevsimine oranla daha uzun süren yaz akşamlarında bu namazı kıldırırken Kur"ân-ı Kerîm"deki uzun sûrelerden de okurdu. En uzun sûrelerden olan A"râf sûresi bunlardan biriydi. Bunu bilen sahâbîlerden Zeyd b. Sâbit (ra),