Hadislerle İslâm Cilt 2 Sayfa 368

yerde değil, Hz. Peygamber"in benzetişiyle, “kanın damarlarda dolaştığı gibi insanın içinde dolaşır.” 70

Arafat"ta bilgiye, Meş"ar"da bilince, Mina"da sevgiye ve Cemerât"ta zafere kavuşan hacı, kurban hedyi (hediyesi) ile takvaya, takva ile de Allah"a ulaşmaktadır. Hac boyunca sabır, savaş, şükür ve zafer yaşanmaktadır ve şeytana karşı yapılan savaşta elde edilen zafer kutlanmaktadır.

Hulâsa ihram, tavaf, sa"y, vakfe, şeytan taşlama gibi kendine özgü çeşitli görevlerle/menâsikle hac, baştan sona sembollerle dolu ibadetlerden oluşur. Buradaki her bir sembolik davranışın belli bir anlamı ve mümini eğitici ve bilinçlendirici bir yönü vardır. Fakat neticede Hz. Peygamber"in (sav) buyurduğu üzere:“Kâbe"yi tavaf, Safâ ile Merve arasında yapılan sa"y ve şeytan taşlama işi (dünya kelâmı konuşmak veya gafletle geçirmek için değil) ancak Allah"ın (adının) anılmasını sağlamak içindir.” 71

Hac ibadetinin son noktasını “Ziyaret Tavafı” oluşturur. Nefsine, şehvetine ve şeytana karşı giriştiği sembolik savaşını kazanan muzaffer bir askerin, gelip komutanına zaferini müjdelemesi gibi, Kâbe"ye gelen hacı da Allah"ın huzuruna çıkarak bütün görevleri yerine getirdiğini bildirir. Arafat"ta mahşeri yaşamış ve marifete erişmiş, Mina"da malıyla, canıyla, bütün varlığıyla Allah"ın yolunda olduğunu göstermiş bir insan olarak, hayatının geri kalan kısmında da sürekli bu hâlde olacağını Ziyaret Tavafı"nda bütün içtenliğiyle tekrar ifade eder. Kâbe"nin huzurunda Allah"a kâlû belâda verdiği “kul olma” sözünü tutacağına dair tekrar söz verir.

Kendisinden istenen görevi başarıyla yerine getirmenin sevinci, şükrü ve bunun Allah nezdinde mebrûr ve makbul bir hac olması dua ve niyazları vardır hacının dilinde ve gönlünde. Ziyaret Tavafı"yla hac tamamlandığı için, bu tavaf âdeta bir mühür mesabesindedir. Günlerdir devam eden, iman, itaat, teslimiyet, ahlâk ve ibadetin her türlüsünün hem gönül hem dille, hem eylem hem bedenle ispat edilmeye çalışıldığı çok yönlü bir programın son noktasıdır Ziyaret Tavafı. Hacı, “Annesinin kendisini dünyaya getirdiği günkü gibi” masum ve saf vaziyette günahlarından arınmış olma72 ümidi ile son yakarışlarını yapar Kâbe"nin etrafında.

Her fâninin ömrünün bitişi gibi, Allah"ın kendisine verdiği bu mukaddes iklimdeki günlerin de sonuna gelinir. Hacının memleketine dönmeden evvel Kâbe ile vedalaşmak üzere yapacağı tavafa “Veda (Sader) Tavafı” denilir. Her vedada hüzün vardır. Birkaç günlük "Rahmân"ın misafirliği" sona ermiş ve huzurdan ayrılmanın zamanı gelip çatmıştır. Hacının

    

Dipnotlar

70 B2035 Buhârî, İ’tikâf, 8

حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ - رضى الله عنهما - أَنَّ صَفِيَّةَ زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرَتْهُ أَنَّهَا جَاءَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَزُورُهُ فِى اعْتِكَافِهِ فِى الْمَسْجِدِ ، فِى الْعَشْرِ الأَوَاخِرِ مِنْ رَمَضَانَ ، فَتَحَدَّثَتْ عِنْدَهُ سَاعَةً ، ثُمَّ قَامَتْ تَنْقَلِبُ ، فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مَعَهَا يَقْلِبُهَا ، حَتَّى إِذَا بَلَغَتْ بَابَ الْمَسْجِدِ عِنْدَ بَابِ أُمِّ سَلَمَةَ مَرَّ رَجُلاَنِ مِنَ الأَنْصَارِ ، فَسَلَّمَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لَهُمَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « عَلَى رِسْلِكُمَا إِنَّمَا هِىَ صَفِيَّةُ بِنْتُ حُيَىٍّ » . فَقَالاَ سُبْحَانَ اللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ . وَكَبُرَ عَلَيْهِمَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الشَّيْطَانَ يَبْلُغُ مِنَ الإِنْسَانِ مَبْلَغَ الدَّمِ ، وَإِنِّى خَشِيتُ أَنْ يَقْذِفَ فِى قُلُوبِكُمَا شَيْئًا » . M5679 Müslim, Selâm, 24. وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ - وَتَقَارَبَا فِى اللَّفْظِ - قَالاَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ صَفِيَّةَ بِنْتِ حُيَىٍّ قَالَتْ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مُعْتَكِفًا فَأَتَيْتُهُ أَزُورُهُ لَيْلاً فَحَدَّثْتُهُ ثُمَّ قُمْتُ لأَنْقَلِبَ فَقَامَ مَعِىَ لِيَقْلِبَنِى . وَكَانَ مَسْكَنُهَا فِى دَارِ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ فَمَرَّ رَجُلاَنِ مِنَ الأَنْصَارِ فَلَمَّا رَأَيَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَسْرَعَا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « عَلَى رِسْلِكُمَا إِنَّهَا صَفِيَّةُ بِنْتُ حُيَىٍّ » . فَقَالاَ سُبْحَانَ اللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنَّ الشَّيْطَانَ يَجْرِى مِنَ الإِنْسَانِ مَجْرَى الدَّمِ وَإِنِّى خَشِيتُ أَنْ يَقْذِفَ فِى قُلُوبِكُمَا شَرًّا » . أَوْ قَالَ « شَيْئًا » .

71 D1888 Ebû Dâvûd, Menâsik 50

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى زِيَادٍ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّمَا جُعِلَ الطَّوَافُ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَرَمْىُ الْجِمَارِ لإِقَامَةِ ذِكْرِ اللَّهِ » . T902 Tirmizî, Hac, 64. حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى زِيَادٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّمَا جُعِلَ رَمْىُ الْجِمَارِ وَالسَّعْىُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ لإِقَامَةِ ذِكْرِ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .

72 B1521 Buhârî, Hac 4.

حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا سَيَّارٌ أَبُو الْحَكَمِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا حَازِمٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ حَجَّ لِلَّهِ فَلَمْ يَرْفُثْ وَلَمْ يَفْسُقْ رَجَعَ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ » .