“Zemzemden lâyıkıyla içtin mi?”
“Bu nasıl olur?”
“Zemzem içerken Kâbe"ye (kıbleye) yönel, Allah"ın ismini an, üç nefeste ondan kana kana iç. Zemzem suyunu böylece içtikten sonra Yüce Allah"a hamd et. Çünkü Resûlullah (sav), "Bizimle münafıklar arasındaki ayırt edici fark, onların zemzemden kana kana içememeleridir." buyurdu.”19
Zemzem içen mümin, bir taraftan bazı dualar ederken, bir taraftan da kalbinden hayırlı dilek ve temennilerde bulunur. Zemzem içerken, “(Allâhümme) innî es"elüke "ilmen nâfian ve rizkan vâsian ve şifâen min külli dâin.” (Allah"ım! Senden yararlı ilim, bol rızık ve her dert için şifa istiyorum.) diye dua edilir.20
Hz. Peygamber"in, “Zemzem suyu ne amaçla içilirse ona yarar sağlar.” 21 hadisini dikkate alan nice kıymetli insan, zemzem içerken ettikleri dualara özen göstermişlerdir. Söz gelimi Hz. Ömer ve Horasanlı büyük âlim Abdullah b. Mübârek, “kıyamette susuzluk çekmemek”22 için dua ederek zemzemi yudumlarken, İbn Abbâs, “yararlı ilim, bol rızık ve her türlü hastalığa şifa elde edebilmek” için duada bulunmuştur.23
Kâbe"yi tavaf eden kişi, gönül evi olan kalbini takva ile yükseltir. Kalbindeki mânevî kirleri yıkar, yok eder ve zemzem suyuna gelir. Orada bu mübarek su ile midesini temizler. Vicdanı takva kararını duyuncaya, ruhu onunla doyuncaya kadar içer. O kutlu beldede, arınmaya ve korunmaya çalışır, kalbini iman ve hikmetle doldurmaya gayret eder.
Hac ve umrede Safâ ile Merve arasında yapılan hızlı yürüyüş (sa"y), Hz. Hacer"in biricik yavrusuna su arayışının canlandırılmasıdır. Ve zemzem, İsmâillere Cebrail"in Kâbe"nin yanı başından fışkırttığı ilâhî bir ikramdır. İsmâillere hayat bahşedecek, o ıssız vadiye can ve bereket verecek mübarek suyun adıdır. O gün, âb-ı hayatı zeminden çıkaran Cibrîl, asırlar sonra İsmâil"in torunu Muhammed Mustafa"ya (sav) semadan indirecektir o hayat veren suyu, o kutlu düsturu...
Hacılarımızın ikram ettiği bu güzel hediye, “ölüm döşeğinde içebilsin” diye kimilerince saklanır... Kimi onu, “yerinde içebilme temennileriyle” içer; kimi de, “hastalandığında şifa olsun” diye saklamayı seçer. Bazıları, “zemzemden sonra boğazından bir daha haram lokma geçmemesi kararlılığıyla”, bazıları da “hüsn-i hâtime yani güzel bir son iştiyakıyla” yudumlar. Kimileri ise dünyada zemzemi bahşeden Rabbinden, cennette de Kevser"i lütfetmesi niyazlarıyla..