bir deyişle hoş bir davranıştır. Belki bu uygulama, bu güzide meyvenin tadı ve bereketiyle, Ramazan"ın tadına ve bereketine çok yakışmasındandır. Resûlullah"ın (sav) kış günlerinde kuru hurma ile yaz günlerinde ise su ile orucunu açtığına dair rivayetler de vardır.17
Oruçludan yapması beklenen güzelliklerden biri de Kur"an"ın indirildiği bu mübarek ayda çok Kur"an okumaktır. Bilindiği gibi Hz. Peygamber, Ramazan gün ve gecelerinde bol bol Kur"an okurdu. Genç sahâbî İbn Abbâs , Rahmet Elçisi"nin Ramazan ayında Kur"an ile ilişkisini şöyle tasvir etmektedir: “Allah Resûlü insanların en cömerdi idi. Cömertliğinin zirvesinde olduğu zaman ise Cibrîl ile çokça buluştuğu Ramazan ayı idi. Cibrîl Ramazan"ın her gecesinde Peygamber"le buluşur ve onunla Kur"an"ı karşılıklı okurlardı...”18 Önce Hz. Peygamber, Cibrîl"e okurdu, buna “arz ” denirdi. Sonra aynı âyetleri bu defa Cibrîl okurdu ki buna “mukâbele ” denirdi.19 İşte Cibrîl-i Emin "in Allah Resûlü ile yapageldiği Ramazan mukabeleleri asırlardır geleneksel bir şekilde hemen hemen bütün camilerde tatlı bir yadigâr olarak devam etmiş ve âdeta orucun, Ramazan"ın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir.
Kur"an okumanın yanı sıra iftar ve sahur yemeklerinde dua etmek de orucun âdâbındandır. Allah Resûlü Ramazan ayları dışında da sofrada dua ederdi. Peygamber Efendimiz, yemek yediği zaman, “Bizi yediren, içiren ve bizi Müslüman yapan Allah"a hamdolsun.” 20 “Güzellikle ve bereket dilekleriyle dolu, ama bir o kadar yetersiz olan ve dilimizden düşürmediğimiz, vazgeçemediğimiz tüm övgülerle sana çokça hamd ediyoruz ey Rabbimiz!” 21 diyerek Allah"a olan şükrünü ifade ederdi. Peygamber Efendimiz orucunu açtığı zaman, “Susuzluk gitti, damarlar suya kavuştu. İnşallah orucun ecri de hâsıl oldu.” 22 şeklinde veya, “Ey Allah"ım! Senin rızan için oruç tuttum. Senin rızkınla orucumu açtım.” 23 diyerek orucunu açardı. Yemek yedikten sonra da, “Oruçlular yanınızda iftar etsin, iyiler yemeğinizden yesin, melekler size dua etsin.” 24 diye dua ederdi. Hz. Peygamber ayrıca adaletli yönetici , iftar etmek üzere olan oruçlu ve mazlum kişinin duasının geri çevrilmeyeceğini25 söyleyerek iftarda dua etmeye teşvik ederdi.
Ramazanda iftar yemekleri vermek, Rezzâk olan Rabbimizin bize verdiği rızıkları kardeşlerimizle paylaşmak, Halil İbrâhim bereketini umduğumuz sofralarda buluşmak bize mânevî ecirler kazandırır. Bazen bir tek hurma bile cennete vesile olur. Âişe validemiz anlatıyor: “Yoksul bir kadın, iki kızını yüklenmiş kapıma geldi. Ben de kendisine üç kuru hurma verdim.