Allah Resûlü"nün itikâf için gösterdiği bu hassasiyetin ardında yatan sebep, bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir gecesini ihya etme düşüncesiydi. Resûl-i Ekrem, son on günü itikâfta geçirmekle, âdeta bu kadirli geceyi, gece gündüz ibadetle, tefekkürle geçirmek istemekteydi. Nitekim Cebrail (as) tarafından Kadir gecesinin Ramazan"ın son on gününde olduğu kendisine bildirilene kadar Hz. Peygamber, önce Ramazan"ın ilk on gününde, sonra ortasındaki on günde itikâfa girmişti. Ancak her defasında Cebrail (as), “Aradığın şey önünde(ki günlerde)dir.” diye uyararak nihayetinde onu son on günde itikâfa girmeye sevk etmişti.18 Resûlullah, bundan böyle Ramazan"ın son on günü itikâf edeceği yere çekilmiş ve ashâbına da Kadir gecesini, Ramazan"ın son on gününde aramalarını söylemişti.19
İtikâf, insanlardan uzaklaşarak köşeye çekilme, toplum hayatından kaçıp tek başına yaşama hâli veya uzlet değildir. Dış dünyayla bütün bağlarını keserek Rabbine kulluk için insanın kendi içine kapanması, kendini Allah"a adayıp dünya işlerinden el çekme şeklinde tanımlanan bir inziva hâli de değildi. Zira yukarıdaki rivayetlerde açıkça görüldüğü üzere, Allah Resûlü, Medine"nin merkezi olan mescitte, bütün ashâbının arasında girmiştir itikâfa. Ve bu itikâf hâlinde de insanlarla olan ilişkilerini koparmamış, onlarla görüşüp konuşmuş, beşerî ilişkilerini sürdürmüştü.
Aynı şekilde itikâf bir çeşit ruhbanlık da değildir. İbadet kastıyla da olsa, kişinin evlenmemesi, dünyadan el etek çekmesi gibi bir tavır İslâm"da zaten yasaklanmıştır.20 “Kolay hanîf diniyle gönderildiğini” ifade eden Allah Resûlü,21 bazı sahâbîlerde gördüğü ve ruhbanlığı çağrıştıran eğilimleri derhâl yasaklamış,22 kendisi de itikâf hâlinde iken eşleri ile olan sosyal ilişkilerini devam ettirmiştir. Nitekim Resûlullah (sav) itikâfta iken mescide bitişik olan odasından başını sevgili eşi Âişe"ye uzatır, o da onun saçlarını tarardı. Tuvalet ihtiyacı için itikâf ettiği yerden çıkar eve girerdi.23 Bir defasında da Hz. Peygamber itikâfta iken, eşlerinden Safiyye bnt. Huyey geceleyin onu ziyarete gelmişti. Bir süre konuştuktan sonra Hz. Safiyye evine dönmek isteyince kendisini uğurlamak için Allah Resûlü de kalkmış ve hanımına mescidin kapısına kadar eşlik etmişti.24
Peygamber Efendimiz, girmekten vazgeçtiği itikâfın kazası olarak Şevval ayında girdiği bir sene hariç, diğer sekiz itikâfını hep Ramazan ayında ve çoğunu da Ramazan"ın son on gününde gerçekleştirmişti. Ancak ilim adamları, itikâfın zamanı ve süresi konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Buna göre itikâf, Ramazan"da ve Ramazan dışında olabileceği