Kutlu Nebî, sadakanın insan psikolojisi üzerindeki faydalarına işaret ederek sadaka vermekle kişinin şahsiyetini geliştirebileceğine dikkat çekmiştir. Meselâ, katı kalpli olmaktan şikâyet eden bir sahâbîye yufka yürekli olabilmesi için ihtiyaç sahiplerine yedirme ve yetimin başını okşama suretiyle sadaka vermesini tavsiye etmiştir.29 “Hastalarınızı sadaka ile tedavi edin.” 30 buyuran Peygamber Efendimiz, ihtiyaç sahiplerine yardımcı olan ve onların duasını alan kişinin karşılığını bulacağına işaret etmiştir.
“...Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da hataları söndürür (ortadan kaldırır)...” 31 buyuran Hz. Peygamber"in sünnetinde sadaka vermek, hataların tashihi için değerlendirilmesi gereken iyi bir fırsattı. Kişinin yaptığı hatalara karşılık sadaka vermesi, bu davranışlarından pişmanlık duyup kendi nefsine karşı bir nevi müeyyide uygulaması anlamına geliyordu. Yine bu anlamda, “Bir kişi, ailesi, malı, nefsi, çocuğu ve komşusu ile imtihana çekilir. Oruç, namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten sakındırma ise, bu imtihan için kefaret olur.” 32 buyuruyordu. Bir gün tüccarlarla sohbet ederken de, “Ey tüccar topluluğu! Muhakkak ki alışveriş esnasında boş söz ve yemin bulunur. Bu nedenle alışverişi sadakayla karıştırın (ki hatalara kefaret olsun).” 33 tavsiyesinde bulunuyordu.
Resûlullah (sav) bir konuşmasında cehennemden bahsetti, ondan Allah"a sığındı ve yüzünü üç defa çevirdikten sonra şöyle buyurdu: “Yarım hurma (sadaka) ile bile olsa cehennemden korunun. Eğer bunu da bulamazsanız güzel bir sözle (korunun).” 34 Bu sözleriyle Hz. Peygamber az veya çok demeden, herhangi bir davranışla sınırlamadan sürekli sadaka verilmesi gerektiğine işaret buyuruyordu.
Hz. Peygamber cuma ve bayram namazlarında erkek ve kadınların saflarına karışır ve “Sadaka veriniz!” sözüyle onları teşvik ederdi. Cömertliğiyle meşhur sahâbîlerden Ebû Saîd el-Hudrî, Resûlullah"ın bayram günleri insanlara iki rekât namaz kıldırdıktan sonra ayakta durup saflar hâlinde oturmuş cemaate doğru döndüğünü ve onlara, “Sadaka veriniz!” buyurduğunu ve bu durumda en çok sadaka verenlerin hanımlar olduğunu aktarmıştır.35
Hz. Peygamber sair zamanlarda da ihtiyaç hâlinde ashâbını teşvik ederdi. Bir gün ashâbdan bazıları öğle vaktine doğru Resûlullah"ın yanındaydı. O sırada yalın ayak, abalarını ortadan delerek başlarına geçirmiş, çıplak, çoğu Mudar kabilesine mensup bazı kimseler Peygamber"in yanına geldiler. Bunların çok yoksul olduklarını gören Resûlullah"ın