defa (şu) dört cümleyi söyledim. Bunlar senin gün boyunca söylediğin (zikirler)le tartılacak olsa, (sevap bakımından) onlara eşit olur: "Sübhânellâhi ve bi-hamdihî adede halkıhî ve rıdâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtih." (Mahlûkatı sayısınca, kendisinin hoşnut olacağı kadar, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince ben Allah"ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O"na hamdederim.)” 21
Hz. Peygamber, kendisinin ve önceki bütün nebîlerin dile getirdikleri arasında en değerli sözün, “Lâ ilâhe illâllâhü vahdehû lâ şerîke leh.” (Allah"tan başka ilâh yoktur, O, yalnızdır (tektir), O"nun hiçbir şekilde ortağı yoktur.) cümlesiolduğunu belirtmiştir.22 Bir başka hadisinde de Rahmet Elçisi (sav), “Kim bir günde yüz defa "Lâ ilâhe illâllâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü"l-mülkü ve lehü"l-hamdü ve hüve alâ külli şey"in kadîr." (Allah"tan başka ilâh yoktur, O, yalnızdır (tektir) O"nun hiçbir şekilde ortağı yoktur, mülk (hâkimiyet) O"nundur ve hamd O"nundur. O, her şeye kadirdir.) derse o kimse için on köleyi azat etmiş kadar sevap vardır. Ona yüz sevap yazılır, yüz günahı da silinir. Bu zikir o kimse için geceye kadar şeytana karşı bir korunak olur. Hiç kimse de onun yaptığı bu zikirden daha faziletli bir zikir yapamaz. Ancak bu zikri ondan fazla söyleyen kimse müstesna.” 23 buyurmuştur. Hz. Peygamber, “Sübhânellâhi ve bi-hamdihî, sübhânellâhi"l-azîm.” tesbihini ise, “söylenmesi kolay, mizanda ağır ve Rahmân"ın sevdiği sözler” olarak nitelemiştir.24
Bir gün Ebû Hüreyre fidan dikerken Peygamber Efendimiz yanına gelmiş ve “Ebû Hüreyre, o diktiğin nedir?” diye sormuştu.Ebû Hüreyre, “Kendim için bir fidan dikiyorum.” deyince Hz. Peygamber, “Senin için daha hayırlı bir fidan göstereyim mi?” buyurmuştu. Ebû Hüreyre"nin, “Göster Yâ Resûlallah!” cevabı üzerine Resûl-i Ekrem ona şu müjdeyi vermişti: “Sübhânellâhi ve"l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illâllâhü vallâhü ekber." (Allah"ı bütün noksanlıklardan tenzih ederim, hamd Allah"adır, Allah"tan başka ilâh yoktur ve Allah en büyük olandır.) de. Böyle söylersen her kelimeye karşılık cennette senin için bir ağaç dikilir.” 25
Ashâbına zikir ifadelerini öğreterek onlar için cennetin yolunu kolaylaştıran Rahmet Elçisi, eşi Hz. Âişe"nin de belirttiği üzere, “Allah"ı sürekli zikrederdi.”26 Günlük hayatta zikir için her fırsatı değerlendirir, elbisesini giyerken,27 devesine binerken,28 bir yokuş inişinde veya çıkışında,29 yatağına yatarken ve uykudan kalkarken,30 tuvalet ihtiyacını gidermeden önce31 ve giderdikten sonra,32 evden dışarıya adım atarken,33 kısacası her durumda dua eder, Allah"ı anardı. Zikir, gün boyunca onun (sav) dilinde,