ama aynı zamanda şerrinden de emin olunan insandır. Şerli insan ise, kendisinden hayır beklenmeyen şerrinden de emin olunmayan insandır.
Hayır, “akıl, adalet, üstünlük, fazl (nimet) ve faydalı nesne” gibi her insanın rağbet gösterdiği, arzuladığı şeydir. Hayır, insan için kullanıldığında “seçkin, mümtaz” anlamlarına gelir. Nitekim, “Cennette hayırlı kadınlar vardır.”(fîhinne hayrâtün hisân) 2 âyetinde bu anlamda kullanılmıştır.3 Hayır, Kur"an ve hadislerde yer alan en geniş kapsamlı kavramlardan biridir. Kur"an"da yüz yetmiş altı yerde geçen “hayır” kelimesi, farklı anlamlara gelmekle birlikte onu, “iyi, güzel, değerli, faydalı, mal, mülk” gibi arzulanan şeyler şeklinde kapsamlı bir tanımda toplamak mümkündür.4 Kur"ân-ı Kerîm"de hayır, genellikle “her türlü yararlı, iyi ve güzel tutum ve davranış” karşılığında ahlâkî bir değeri ifade etmekle birlikte,5 Allah"ın indirdiği vahiy,6 hikmet,7 “zarar”ın zıddı olarak “faydalı şey”8 anlamında da kullanılmıştır. Bunlardan farklı olarak maddî bir değeri ifade etmek üzere “hayır” birçok yerde “mal veya servet” mânâsında kullanılmıştır.9 Nitekim toplumda malî fedakârlıklar ve yardımlar “hayır”la nitelendirilmektedir. Netice olarak “hayır”, hoş, afîf, necîb ve bereketli olanı ifade eder. Bu yüzden “hayır” kelimesi, onu duyan herkeste güzel bir duygu uyandırırken, “şer”, karamsarlık uyandıran bir kelimedir.
Hayır ve şer, eşyanın veya insanın kendisi ile sınırlı bir şey olmayıp ilişki ile ortaya çıkan ve ötekini ilgilendiren bir durumdur. “Hayır ve şer” sadece insanın kendine dönük birer sıfat değildir. Başkalarını etkileyen, onların hayatına iyi veya kötü yönde etki eden birer sıfattır. Bu nedenle de bir kimsenin kendisini hayırlı olarak görmesi yeterli değildir. Bilakis onun durumu arkadaşlarının, komşularının, kısaca diğer insanların beklentisiyle ve hakkındaki kanaatle belirginleşir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav), “Allah katında arkadaşın en hayırlısı, arkadaşına karşı iyi davranandır. Allah katında komşunun en hayırlısı ise komşusuna karşı iyi davranandır.” demektedir.10 Unutmamak gerekir ki öteki insanların bizden beklentilerini belirleyen de biziz. Zaman içerisinde geliştirdiğimiz ilişki tarzı, oluşturduğumuz kişilik, karakter ve şahsiyet, hakkımızdaki kanaatleri şekillendirmektedir. Bu noktaya ışık tutan bir hadisi yine Ebû Hüreyre bildirmektedir. Buna göre Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Size şerirlerinizin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Onlar, çok ve lüzumsuz konuşan, konuşurken laubali davranıp ağzına her geleni söyleyen kimselerdir. Hayırlılarınızı söylememe ne dersiniz? Onlar da güzel ahlâklı olanlarınızdır.” 11