Resûlü bu noktaya şu şekilde dikkatlerimizi çekmektedir: “...Cimrilikten sakının! Çünkü cimrilik, sizden öncekileri birbirlerinin kanını dökmeye ve kendilerine haram kılınanları çiğnemeye sevk ederek helâk etti.” 43
Dünyada Yaratan"ın ve yaratılanın sevgisinden mahrum olan cimrinin, ebedî hayatta da cennetin nimetlerine kavuşması zor olacaktır.44 Ebû Bekir es-Sıddîk"ın naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Bozguncu, cimri ve yaptığı iyiliği başa kakan kimse cennete giremez.” 45 Bunun aksini düşünenlere Yüce Allah şöyle hitap etmektedir: “Allah"ın lütfundan kendilerine verdiklerini infakta cimrice davrananlar, bunun kendileri için hayır olduğunu sanmasınlar. Aksine bu, onlar için kötüdür. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet günü onların boyunlarına dolanacaktır.” 46
Cömertlik ve cimrilik ile ilgili bütün bu mülâhazalardan sonra diyebiliriz ki İslâm dini, her işte ve durumda olduğu gibi harcama ve paylaşma konusunda da müntesiplerine itidalli olmalarını, orta yolu tutmalarını emretmiş, âyeti ile konunun çerçevesini belirlemiştir.
Müslüman, her şeyin gerçek sahibinin ve mâlikinin Yüce Allah47 olduğunu, O"nun mülkünü dilediğine verip dilediğinden çekip aldığını48 hatırından çıkarmamalıdır. Cömertlikle cennete uzanan yolu görebilmeli, cimrilikle Rabbinden uzaklaştığını fark edebilmeli, Allah"ın, “Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma. Yoksa pişman olur açıkta kalırsın.” 49 âyeti ve Hz. Peygamber"in şu tasviri bu konuda ona rehber olmalıdır:
“Cömert, Allah"a yakın, cennete yakın, insanlara yakın, ama cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah"tan uzak, cennetten uzak, insanlardan uzak, ama cehenneme yakındır. Cömert cahil, Yüce Allah katında cimri âbidden daha sevimlidir.” 50