İnsanın korktuğu, korku sebebi olarak gördüğü herşeyi Cenâb-ı Allah yaratmıştır. Allah istemedikçe ve izin vermedikçe insanın korktuğu hiçbir şey insana zarar vermez. Müslüman bunun bilincinde olarak hareket etmeli ve korkularına yenik düşmemelidir. Elbette insanın hayatında bazı konularda kaygılanması normaldir. Kendisi ve çocuklarına dair gelecek kaygısı, geçim kaygısı vs. Ancak Müslüman"ın hayatında bu tür kaygıların ileri derecede tezahür etmesi ve korkuya dönüşmesi dinimizce onaylanmayan ve Müslüman"ın inancına ters düşen bir durumdur. Zira rızkı veren Allah"tır. Müslüman"ın bu kaygıları onu bu konularda tedbir alarak Allah"a tevekküle yönlendirmelidir. Eğer bu kaygılara kapılıp korkakça davranırsa hayatını bazı şeyleri kaybetme korkusu yönlendirecek sahip olduğu değerlerini korkularından dolayı terk etmekten kendini alamayacaktır. Mümin korktuğu her şeyden Allah"a sığınmalı ve ondan yardım dilemelidir. Hayatta korku anlarında korkuyu zapt edip iradeli davranarak cesaretini korumalı bütün sonuçlarını bilerek ve göze alarak korktuğu her şeye karşı cesaretini ortaya koymalıdır. Mümin, Allah korkusunu ve âhirette kaybetme korkusunu bilincinde diri tuttuğu ölçüde dünyada kaybettiklerinin anlamsızlığını ve değersizliğini takdir edebilecektir.