kalıcı çözüm üretecek şekilde her iki taraftan da birer kişinin hakemliğine başvurulması önerilmiştir.
İnsanlar arasında kırgınlığın en fazla yaşandığı alanlardan birisi de alacak-verecek meseleleri ya da ticarî hayata dair işlemlerdir. Bunun bir örneği Hz. Peygamber"in kapısının önünde yaşanmıştır. Hz. Âişe validemizin anlattığına göre, Resûlullah (sav) kendi kapısı önünde bir alacak davasından dolayı hasımların yüksek sesle tartıştıklarını işitmişti. Borçlu olan, alacaklıdan borcun bir miktarından vazgeçmesini ve alacağı konusunda müsamahalı davranmasını istiyordu. Borç veren ise, “Vallahi, bunu yapmam!” diyordu. Bunun üzerine Resûlullah (sav) evinden çıktı ve “Bir iyiliği işlememek üzere Allah adına yemin eden kim?” diye sordu. Borç veren, “Benim ey Allah"ın Resûlü!” deyince Efendimiz, “(Borçlu) hangisini tercih ediyorsa öyle yap.” buyurdu.22
Toplumsal huzura katkı sağlayan arabuluculuk, sadece Müslümanlar arasındaki kırgınlıklar ve küskünlükler için değil toplumun bütün fertleri için geçerlidir. Nitekim asr-ı saadette Müslümanlar ile Ehl-i kitap arasındaki borç-alacak ilişkilerinde de bazen anlaşmazlıklar ortaya çıkıyordu. Meselâ, Câbir"in (ra) anlattığına göre, babası Abdullah, bir Yahudiye borcu varken ölmüştü. Câbir, Yahudiden borcu ertelemesini istemişse de o bunu kabul etmemişti. Bunun üzerine Resûlullah"a gidip Yahudi ile arasında aracılık etmesini rica etmiş, Peygamberimiz de onu kırmamıştı.23
Müslümanlar ile Ehl-i kitap arasındaki anlaşmazlıklar bazen de fikrî tartışma şeklinde beliriyordu. Ebû Hüreyre"nin anlattığına göre, biri Müslüman diğeri de Yahudi olan iki kişi birbiriyle tartışmıştı. Müslüman olan şahıs Yahudiye, “Muhammed"i âlemlere üstün kılan (Allah) adına yemin ederim ki!” demiş, Yahudi de Müslüman"a hitaben, “Musa"yı âlemlere üstün kılan (Allah) adına yemin ederim ki!” demişti. Bunun üzerine Müslüman, Yahudiye bir tokat atmıştı. Yahudi hemen Hz. Peygamber"in yanına gidip olanları haber vermiş, Resûlullah (sav) da Müslüman"ı çağırtarak ona olayı sormuştu. Olup bitenleri iki taraftan da dinleyen Allah Resûlü, kendisini Hz. Musa"ya alternatif gösterip tercih etmemesi konusunda Müslüman"a uyarı ve tavsiyelerde bulunmuştu.24
Arabuluculuk yapmak dinimizde takdir ve tavsiye edilen bir davranış olmakla birlikte dinin tasvip etmediği konularda aracılık etmek yasaklanmıştır. Özellikle adaletin sağlanmasına ve hukuk düzeninin sağlıklı işleyişine engel olacak tarzda aracılık yapmak yerilmiştir. Hz. Âişe