sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman hıyanet eder.” 11 Bununla birlikte Efendimiz (sav) yalanın insan ilişkilerine verdiği zararı şöyle dile getirmektedir: “Bir konuda seni tasdik ettiği (sana inandığı) hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” 12
Yalan konusunda çok hassas davranan Allah Resûlü, (sav) insanları yalandan ve ona götürebilecek her türlü davranıştan sakındırmıştır. Hatta bunlara, birçok kimsenin önemsemediği, çocuklara yalan söylemeyi ve yalan söyleyerek şaka yapmayı da dâhil etmiştir. Nitekim bir defasında Resûlullah (sav), bir annenin çocuğunu çağırıp, “Gel sana bir şey vereceğim.” dediğini işitince kadına, “Ona ne vereceksin?” diye sormuş, “Kuru hurma.” cevabını alınca da şöyle buyurmuştur: “Dikkatli ol, ona bir şey vermemiş olsaydın, bu senin için bir yalan olarak yazılacaktı.” 13 Öte yandan Allah Resûlü (sav), “Yalancılıktan kaçının. Çünkü ister ciddi olsun, isterse şaka yollu olsun yalan söylemek Müslüman"a yakışmaz.” buyurarak konunun ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.14 O, doğru sözlülük konusunda o kadar titizdir ki, “İnsanları güldürmek için yalan söyleyen kimselere yazıklar olsun.” buyurarak,15 şaka yaparak da olsa bir insanın yalanı terk etmediği sürece tam anlamıyla mümin olamayacağını haber vermiştir.16 Rabbini tasdik ederek böylece hem kendisini yaratana, hem de tüm mahlûkata karşı dürüst davranma sözü veren mümine yalan söylemek yakışmaz. Zira Peygamber Efendimizin tanımıyla, “insanların kendisinden emin olduğu kişi” olan mümin,17 aynı zamanda Allah"a inanan ve O"na ibadet eden insandır. Ancak yalan söylemek, yapılan ibadetlerin şuuruna tam olarak varılamadığını gösterir. Bu şekilde yalanla ibadetler de âdeta tehlikeye atılmaktadır. Nitekim Allah Resûlü (sav), oruçlu olduğu hâlde yalanı terk etmeyen şahısların aç ve susuz kalmalarına Allah"ın ihtiyacı olmadığını bildirmiştir.18 Böylelerinin oruçtan nasibi sadece aç ve susuz kalmak olabilir.19 Oysa başta namaz20 ve oruç21 gibi en önemlileri olmak üzere ibadetler, Müslümanları daha iyi bir kul olmaya sevk etmelidir.
Müslüman"ın en temel vasıflarından biri olan doğruluk, şahitlik, alışveriş, ticaret gibi durumlarda daha fazla önem kazanmaktadır. Bu yüzden Resûlullah (sav) Kur"an"ın da putlarla birlikte zikrederek men ettiği yalan şahitliği,22 Allah"a şirk koşmaya denk tutarak,23 şartlar ne olursa olsun, şahidin gördüğünü olduğu gibi söylemesini istemiştir.24 Çünkü bile bile bir insanın hakkının yenmesine vesile olmak, ona zulmetmekle eşdeğerdir. Sevgili Peygamberimiz, büyük günahların en ağırını sayarken Allah"a şirk