عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ (رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ) : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) كَانَ يَسْدِلُ شَعَرَهُ، وَكَانَ الْمُشْرِكُونَ يَفْرُقُونَ رُءُوسَهُمْ. فَكَانَ أَهْلُ الْكِتَابِ يَسْدِلُونَ رُءُوسَهُمْ، وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) يُحِبُّ مُوَافَقَةَ أَهْلِ الْكِتَابِ، فِيمَا لَمْ يُؤْمَرْ فِيهِ بِشَيْءٍ، ثُمَّ فَرَقَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) رَأْسَهُ.
İbn Abbâs"tan (ra) nakledildiğine göre,
Resûlullah (sav) saçlarını düz bir şekilde salıverirdi, müşrikler ise ikiye ayırırlardı. Ehl-i kitap olanlar da düz bir şekilde salıverirlerdi. Resûlullah (sav) hakkında herhangi bir emir bulunmayan hususlarda Ehl-i kitaba uygun davranmayı severdi. Sonraları Resûlullah da saçını ikiye ayırdı.
(B3558 Buhârî, Menâkıb, 23)