Peygamberimiz,46 ilerleyen yaşlarda çocuğun namaz kılması için ısrarcı olunması gerektiğini de vurgulamıştır.47
Tıpkı namazda olduğu gibi oruç tutma konusunda da çocukların küçük yaştan itibaren eğitilmelerini isteyen Peygamberimizin zamanında, anneler küçüklerin oruçla barışık olmaları için onlara yünden oyuncaklar yaparak açlıklarını unutturmaya çalışmışlardır.48 İbadetle iç içe büyümeleri gereken çocukların hac gibi bir izdihama katılmalarına bile müsamaha gösteren Allah"ın Resûlü, kucağındaki bir çocuğu kaldırarak, “Buna da hac var mı?” diye soran anneye, “Evet. (Onunla birlikte haccettiğin için) sana da ayrıca ecir var.” 49 buyurmuştur.
Çocuk, her ne kadar bugün yaşıyorsa da aslında bugünden çok yarına aittir. Ona verilen emek, yarının insanını yetiştirmek yani geleceğin toplumunu şekillendirmek demektir. Sevgili Peygamberimizin, “Çocuğunun senin üzerinde hakkı var!” 50 buyurarak uyardığı baba ve annelerin, evlâtlarına eksiksiz teslim etmeleri gereken hakların başında ise onlara güzel bir terbiye vermek gelmektedir. Çocuğun sosyal ve kültürel gelişimi, bedensel ve zihinsel eğitimi, ahlâkî ve dinî terbiyesi anne kucağında başlayacak, baba ocağında sağlanacaktır. İyi bir evlât sahibi olmak için çırpınan ebeveynler, Hz. Peygamber"in şu öğüdünü daima hatırlamalıdır: “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” 51