“İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez.” 26 buyuran Allah Resûlü, aile içinde veya dışında insanların birbirlerine zulmetmesini, eziyet etmesini yasaklamıştır.27 Hac ibadeti esnasında yaptığı hataların durumunu soran birisine, “Bunların bir önemi yok, yeter ki bir Müslüman"ın ırzına (haysiyetine ve şahsiyetine) saldıran kimse olmasın. İşte böyle biri günah işlemiş ve helâk olmuştur.” 28 buyurarak, insanlara yapılan maddî mânevî saldırıların, Allah"a ibadet ederken düşülen hatalardan çok daha önemli olduğunu vurgulamıştır. Hz. Peygamber savaş dışında hiç kimseye el kaldırmamış, ne kadına ne de hizmetçiye vurmuştur.29 Müslüman"ı, “elinden ve dilinden diğer Müslümanların güvende olduğu kimse” olarak tanımlarken,30 “bu dünyada insanlara işkence edenlerin Allah"ın azabına maruz kalacağı” uyarısında bulunmuştur.31 Nitekim Ebû Ubeyde b. Cerrâh, Hz. Ömer döneminde Şam"da valilik yaptığı esnada bir adamdan zor kullanarak cizye almaya kalkınca Hâlid b. Velîd, kendisiyle bu konuda konuşmuştu. Bunun üzerine Hâlid"e, “Valiyi kızdırdın.” denilince, o şöyle cevap vermişti: “Niyetim onu kızdırmak değildi ama ben Resûlullah"ı (sav) şöyle derken işittim: "Kıyamet günü en şiddetli azap görecek kimseler, dünyada insanlara en çok işkence edenlerdir." ”32
İnsanlara yapılan saldırı ve haksızlıklar karşısında bu kadar duyarlı olan Allah Resûlü, bir eş, bir baba ve bir aile reisi olarak eşlerine, çocuklarına, torunlarına ve hizmetçilerine karşı da aynı duyarlılığı göstermiş, onlara sevgi ve şefkatle muamelede bulunmuştur. Onun eşlerine karşı takındığı en sert tutum, bazı olaylar sebebiyle dargın durduğu bir aylık dönemdir.33 Bunun dışında eşlerinin bazı kıskançlıklarını bile olgunlukla karşılamış,34 kendisine karşı zaman zaman seslerini yükseltmelerine aldırmamıştır. Hatta Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer"in, Allah Resûlü"nün eşleri olan kızlarına karşı, onu üzdükleri düşüncesiyle zaman zaman takındıkları sert tutumdan35 haberdar olup kızlarına çıkışmalarına engel olmuştur.36
Sevgili eşi Hz. Âişe"nin memnuniyetini ve kızgınlığını nasıl anladığını ona anlatırken bile Allah Resûlü"nün bu olgun ve dingin tavrı fark edilmektedir. Hz. Âişe"nin anlattığına göre Allah Resûlü ona, “Ben senin benden memnun olduğun ve bana kızdığın zamanı anlarım.” deyince Hz. Âişe bunu nasıl anladığını sormuş, Hz. Peygamber, “Benden memnun olduğunda, "Hayır, Muhammed"in Rabbi hakkı için olmaz." dersin. Bana kızdığında ise, "Hayır, İbrâhim"in Rabbi hakkı için olmaz." dersin.” buyurmuştur. Hz. Âişe"nin ona verdiği cevap da eşini çok seven bir hanımın inceliğini