Peygamber Efendimiz, kadını susturmazdı. Verdiği kararı yeniden düşünmesini isteyerek ısrar eden77 ya da söylediklerine şaşırarak ikna olmayı bekleyen78 kadınları bile sükûnetle dinledikten sonra cevaplardı. Kadının fikrini almaktan ve tercihine saygı duymaktan rahatsız olmazdı. İbn Ömer"in teyzesinin kızı, Osman b. Maz"ûn"la ısrar üzerine evlenmiş ama bir türlü bu evliliği benimseyememişti. Annesi, Peygamberimize gelerek, “Allah var, kızım bu işten hiç memnun değil.” dediğinde, Efendimiz kadının mutsuzluğunu duymazdan gelmemiş, aksine Osman"ı çağırarak eşini boşamasını istemişti.79 Yine askerî birliğe katılarak cihada çıkmak istediği hâlde eşinin hacca hazırlandığını söyleyen bir erkeğe, eşini yalnız bırakmayıp onunla haccetmesini söylemişti.80
Âlemlere rahmet olan Peygamberimiz, kadının ağırlığını ortaya koymasına ve gerektiğinde karar mercii olmasına da karşı çıkmazdı. Amcasının kızı Ümmü Hânî"ye evlilik teklif etmesine rağmen onun olumsuz cevap vermesi üzerine bu durumu gurur meselesi yapmamıştı. Yaşlandığını ve çocuklarının onu rahatsız etmesinden endişe ettiğini söyleyerek bir Peygamber"in evlilik talebini reddeden bu hanımın kararını tartışmamış, kabullenmişti. Hatta onun şahsında, evlâtlarına karşı şefkatli olduğu kadar eşinin hukukuna da riayet eden iyi huylu ve hayırlı hanımların hepsini övmüştü.81 Aynı Ümmü Hânî, bir erkeği emânı altına aldığınıilân edip canının güvencede olduğunu ve kimsenin ona dokunmasına izin vermeyeceğini söylediğinde de bunu onaylamış ve “Senin emân verdiğin kimseye biz de emân veririz.” demişti.82 Güçlü bir kadının otorite ilânı anlamına gelen bu uygulama hakkında, “Kadın toplum içinde emân verme yetkisine sahiptir.” 83 buyurmuştu.
Kadının konumunda yaşanan değişim ya da Allah Resûlü"nün gerçekleştirdiği dönüşüm, baş döndürecek kadar hızlı idi. Kadınların Resûl-i Ekrem"in yanında hissettikleri rahatlık ve duydukları güven, buna alışkın olmayan o günün erkekleri için şaşırtıcı, hatta bir o kadar da ürkütücü olmuştur. Kadının bütün hakları ile varlığını kabullenen, kimliğini tanıyan ve ayrı bir kişilik olmasına izin veren bu tavır, alışkanlıklarını alt üst etmeyi gerektiriyordu. Son dinin Peygamber"i ile sohbet etmekten çekinmeyen, ama Hz. Ömer"in geldiğini duyunca sinen kadınlar, her ne kadar Peygamber"e yeterince saygı göstermediklerini düşünen Hz. Ömer"i öfkelendiriyorsa da Allah"ın Resûlü"nü gülümsetiyordu.84 Kimi zaman eşlerinin söz dinlemez olduğundan yakınarak onlara el kaldırmaya yeltenseler