olmayın.” buyurmuştu.14 Sabah, akşam ve yatsı namazlarına katılmak karanlık saatlerde dışarıda olmayı gerektiriyordu. Allah Resûlü bu vakitlerde de olsa hanımların mescide gelmelerinin engellenmesini istemiyordu ve ashâbına, “Hanımlarınız geceleyin mescide gitmek için sizden izin istediğinde onlara izin verin.” uyarısını yapıyordu.15
Resûlullah dönemi İslâm toplumunda mescit, sadece bir ibadethaneden ibaret değildi. Sosyal hayatın merkezinde, ilmî, hukukî, siyasî pek çok faaliyetin icra edildiği bir mekândı. Bu itibarla hanımların mescitte bulunmaları, mescitteki etkinliklere de katılmaları anlamına geliyordu. Hanımların sosyal hayatın bu denli içinde yer alması, sonraki yıllarda Hz. Ömer"in torunu Bilâl"i rahatsız etmeye başlamıştı. Babası Abdullah b. Ömer"e, hanımların mescide gelmesini engellemek istediğini söyleyince, Abdullah, oğluna çok kızmış ve şöyle demişti: “Ben sana Peygamber"in hadisini naklediyorum, sen ise hâlâ, "Vallahi hanımları mescitten alıkoyacağız." diyorsun.”16
Hz. Ömer de eşinin mescide gitmesine karşı olanlardandı. Buna rağmen eşi Âtike bnt. Zeyd, Allah Resûlü"nün tavsiyelerine uyarak mescide devam etmiştir. Hatta Âtike, sabah ve yatsı namazlarını dahi mescitte kılıyordu. Hz. Ömer bu durumdan hoşlanmadığını her fırsatta hanımına ifade etmiş, buna karşın Âtike de mescide gitmeye devam edeceğini söylemiştir.17 Âtike"ye, “Ömer"in bundan hoşlanmadığını ve seni başkalarından kıskandığını bildiğin hâlde neden geliyorsun?” denildiğinde, Ömer"in kendisini mescide gitmekten neden alıkoymadığını şöyle açıklamıştır: “Ona Allah Resûlü"nün (sav), "Allah"ın hanım kullarını mescide gitmekten alıkoymayın." sözü engel oluyor.”18
Mescidin Resûlullah döneminde sosyal hayatın merkezi olması, kadını, erkeği ve çocuğuyla tüm inananları mescide bağlamış, mescitten uzak durmayı imkânsız hâle getirmişti. Allah Resûlü"nün istediği de buydu. Bu nedenle Medine"ye geldikten sonra ensar hanımlarını bir evde toplamış, Hz. Ömer"i onlara elçi göndermişti. Hz. Ömer bu eve gelerek selâm verdi. Hanımlar selâmını aldılar. Hz. Ömer, kendisinin Allah Resûlü"nün elçisi olduğunu belirttikten sonra Resûlullah"ın talebini onlara iletti. Resûlullah bulûğ yaşı yaklaşmış küçük kızların, genç kızların, evinin bir köşesinde oturan hanımların hatta âdet görmekte olanların dahi bayram namazları için namazgâha gelmesini istiyordu.19 Medine"de bayram günleri Müslümanların bir arada oldukları, güçlerini ve beraberliklerini izhar ettikleri günler olmalıydı. Bu nedenle bayram namazlarında herkes namaz kılınan