Hz. Ömer"e müdahale etti, “Bırak onları.” dedi. Habeşlilere, “Güven içinde oynayabilirsiniz.” diyerek onları da rahatlattı.72 Bir bayram eğlencesinin engellenmesini istemiyordu. Coşku ve huzur içinde bir bayram yaşanmalıydı. Dönüp o zamanlar gencecik bir kadın olan Hz. Âişe"ye sordu: “Seyretmek ister misin?” Hz. Âişe, “Evet.” diye karşılık verdi. Hz. Peygamber sırtındaki rida ile Hz. Âişe"yi örttü.73 Yan yana Habeşlilerin gösterisini seyretmeye başladılar. Peygamberimiz ara ara, “Haydi haydi Erfideoğulları!” diyerek oyunculara cesaret veriyordu. Hz. Âişe sıkılmaya başlayınca Hz. Peygamber ona dönüp, “Yeter mi?” diye sordu. Hz. Âişe de “Evet.” diye cevap verdi ve beraberce oradan ayrıldılar.74 Bu bayram günü onun için unutulmaz bir gün olmuştu. Yıllar sonra yeğeni Urve"ye bu güzel günü anlattıktan sonra şöyle dedi: “Eğlenceye düşkün genç bir kızın hâlini düşünün artık.” 75
Hz. Âişe, meşru sınırlar içinde olduğu sürece, oyun ve eğlencenin anlayışla karşılanması gerektiğini Peygamber Efendimizden öğrenmişti. Çünkü yine bir bayram gününde Medineli Müslümanlardan iki kız çocuğu def çalıp şarkı söylüyorlardı. O sırada evde olan Resûl-i Ekrem de üzerine bir örtü almış yatıyordu. Hz. Ebû Bekir, kızını ziyarete geldiğinde böyle bir tabloyla karşılaşınca rahatsız olarak, “Allah Resûlü"nün (sav) evinde, hem de bir bayram gününde şeytan çalgısı mı?!” diyerek Hz. Âişe"yi azarladı. Resûlullah, “Ey Ebû Bekir, onları kendi hâllerine bırak. Her milletin bir bayramı vardır. Bu da bizim bayramımızdır.” buyurdu.76
Resûlullah özel günlerdeki kutlama ve eğlencelere hanımların da iştirak etmesini normal karşılıyor, onlara müdahale etmiyor, edilmesini de istemiyordu. Kadını, erkeği ve çocuğuyla ashâbın düğün ve bayram kutlamaları gibi sosyal etkinliklerde yer alması oldukça doğaldı. Bir gün yolda, yanlarında çocuklarıyla bir grup hanımın gelmekte olduğunu gördü. Bunlar ensar hanımlarıydı. Bir düğün merasiminden dönüyorlardı. Herkes gibi Medineliler de düğün ve eğlenceyi pek severlerdi; Hz. Peygamber de Medinelileri... Kendisine doğru yaklaşan bu hanımlar topluluğunu görünce ayağa kalkan Allah Resûlü, “Allah"a yemin ederim ki siz en sevdiğim insanlardansınız.” dedi. Ensara duyduğu muhabbet böylesine derin ve anlamlıydı Hz. Peygamber"in. Sevgisini izhar eden bu sözleri üç kere tekrarladı.77 Ensar hanımları Hz. Peygamber"in bu inceliğinden, ziyadesiyle memnundular. Düğün sevincine Hz. Peygamber tarafından ayakta karşılanmak, üstelik sevildikleri müjdesini almak eklenmişti. Daha büyük bir bahtiyarlık olabilir miydi?