Mekke"nin fethedildiği gün, yıllar önce oradan kovulan, hakaretlere uğrayan ya da sürekli olarak tehditlere maruz kalan ashâbına, öç alma fırsatının ellerine geçtiği bugünde, Hz. Peygamber şöyle seslenir: “Ey İnsanlar! Allah sizden câhiliye gururunu ve atalarla övünme âdetini gidermiştir. İnsanlar iki gruptur: İyi, takva sahibi, Allah katında değerli kişi ve günahkâr, bedbaht Allah katında değersiz kişi. İnsanlar, Âdem"in çocuklarıdır ve Allah, Âdem"i topraktan yaratmıştır. Allah şöyle buyurmaktadır: "Ey insanlar! Doğrusu biz, sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah katında en değerli olanınız, O"na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır."” 1
Bütün insanları Âdem"in oğulları,2 dolayısıyla insan olma noktasında özde bir kabul eden İslâm inancına göre, kişiyi Allah nezdinde daha değerli ve şerefli kılacak olan şey, Allah"a iman etmesidir. Fakat bu konumu hak, hukuk ve adalet açısından ona herhangi bir ayrıcalık tanımadığı gibi, fazladan sorumluluklar yüklemektedir. “...İnsanların en hayırlısı, insanlara en fazla yararı dokunandır.” 3 şeklindeki hadis de bunu ortaya koymaktadır.
Müslümanlar, tıpkı Resûl"ün kendilerine şahit olduğu gibi bütün insanlar için şahit, görüp gözeten, onlar için tasalanan ve gereğini yerine getiren sorumlular olarak tayin edilmişlerdir.4 Örnek gösterilen Allah Resûlü"nün ilişki tarzı, “Allah"ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah"tan bağışlama dile...” 5 ifadeleriyle bize takdim edilmektedir. Allah Resûlü"nün bu tavrı bizlere toplum içerisinde insanlarla olan ilişkilerimizi şekillendirecek ilkeler sunmaktadır. Kuşkusuz temel ilke, maruf olan her şeyde dayanışmadır. Allah"ın emrettiği gibi insanlara güzellikleri anlatmak6 ve bölünüp parçalanmaksızın Allah"ın ipine sımsıkı sarılmak ise7 ana hedef olarak gösterilmiştir. Tevazu sahibi olmak, böbürlenme ve taşkınlıkları ortadan kaldıracak,8 müminin gösterdiği tevazu ise kendisini yüceltecek ve bağışlayıcılığı da izzet ve onurunu artıracaktır.9
Mudar kabilesinden mağdur oldukları her hâllerinden belli olan birtakım insanlar Hz. Peygamber"in yanına geldiler. Sevgili Peygamberimiz