Kutlu Nebî, arkadaşın kişi üzerindeki etkisini, dolayısıyla iyi arkadaşın önemini bir örnekle anlatmıştır: “İyi arkadaşla kötü arkadaşın örneği, misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!” 8 İnsanların hayat tarzını, hayata bakışını hatta dinini belirleyebilecek olan dostluklar, zarara sürüklenmeden güven verici bir alanda yeşersin diye Yüce Rabbimiz, “Müminler, müminleri bırakıp inkâr edenleri dost edinmesinler.” 9 emrini vermektedir. Sevgili Nebî"nin, “Sadece müminle arkadaş ol! Yemeğini de ancak takva sahibi olan yesin!” 10 uyarısı, bu noktada son derece etkileyicidir. Çünkü gönül birliği etmek, ahbaplığın tadına varmak ve aynı sofrayı paylaşmak, iki insanı birbirine daha da sıkı bağlayacaktır. Ama bir mümin, böylesine hassas ve değerli bir bağı ancak inancını destekleyen kimselerle kurabilir: “Allah"a ve âhiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soyları olsalar bile, Allah"a ve Peygamberi"ne düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin...” 11
Dinimizde gerçek dostlukların Allah"ın varlığını ve birliğini kabul eden ve Allah korkusuyla kalbi titreyen insanlarla kurulması önerilmektedir.12 “Eğer Allah"a, Peygamber"e ve ona indirilene inanıyor olsalardı, onları (müşrikleri) dost edinmezlerdi. Fakat onlardan birçoğu fâsık kimselerdir.” 13 âyeti aksi davranışı sergileyenleri fâsıklıkla suçlamaktadır. Yüce Rabbimizin, “Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin.” 14 buyruğu, tercihi müminlerden yana koymakla birlikte farklı inanç sahiplerini dışlamayı hedeflememektedir. Ancak Müslümanlara karşı tavır alanlar, hem Allah"a hem de müminlere düşmanlık yapanlar, bu duruşlarını değiştirmedikleri sürece dostluk ve barış şansını yitirmişlerdir. Nitekim bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” 15 “Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.” 16 Buna göre farklı dine mensup kimselerle yâr ve yâren olmak hoş karşılanmazken onlarla insanî ilişkilerin sürdürülmesi engellenmemiş ve onlara zulmedilmemesi istenmiştir.
Sevgili Peygamberimiz, menfaat gözetmeksizin Allah için birbirlerini seven ve samimi duygularla oturup kalkan insanlara, hiçbir gölgenin