Ebu"n-Nadr, Eslem kabilesinden ve Hz. Peygamber"in (sav) ashâbından olan Abdullah b. Ebû Evfâ isimli bir kişinin, Harûrîler (Hâricîler) üzerine sefere çıktığında Ömer b. Ubeydullah"a yazdığı mektupta şunu naklettiğini anlatıyor: “Resûlullah (sav) düşmanla karşılaştığı bir gün, güneş (batıya) meyledene kadar bekledi ve ashâbının arasında ayağa kalkarak şöyle seslendi: “Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin. Allah"tan afiyet isteyin. Fakat onlarla karşılaştığınız zaman da sabredin. Ve bilin ki cennet kılıçların gölgeleri altındadır.”
(M4542 Müslim, Cihâd ve siyer, 20; B3025 Buhârî, Cihâd, 156)
***
Ebû Hüreyre"den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Harp, hiledir.”
(M4540 Müslim, Cihâd, 18; B3030 Buhârî, Cihâd, 157)
***
Süleyman b. Büreyde, babasının şöyle dediğini naklediyor: “Resûlullah (sav) bir orduya veya birliğe kumandan tayin ettiği zaman öncelikle ona Yüce Allah"tan sakınmasını ve beraberindeki Müslümanlara iyi davranmasını tavsiye ettikten sonra şöyle derdi: "Allah yolunda Allah"ın adıyla savaşın! Allah"ı inkâr edenlerle çarpışın! Savaşın, ama ganimet malına ihanet etmeyin. Ölülere (uzuvlarını keserek) müsle yapmayın! Çocukları öldürmeyin!.." ”
(M4522 Müslim, Cihâd ve siyer, 3)
***
Şeddâd b. Evs şöyle demiştir: “İki hususu Resûlullah"tan (sav) öğrendim. O buyurdu ki, "Allah her işte ihsanı (güzel ve zarif davranmayı) emreder. (Savaşta/yahut hayvan boğazlarken dahi) öldürmeyi en güzel biçimde (acı çektirmeden ve hunharca görüntülere meydan vermeden) yapın…" ”
(M5055 Müslim, Sayd, 57; D2814 Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10, 11)