geçinmiş, ashâbına da aynı şeyi öğretmişti. Bununla birlikte, henüz peygamber olmadan Tevrat"ta, “Çarşıda pazarda çığırtkan değildir.”44 vasfıyla övülen âhir zaman Peygamberi, ashâbını, çarşının keşmekeşine karışması45 ve gönlünü, kazanma hırsına kaptırıp da çarşı çığırtkanına dönüşmesi tehlikesine karşı sakındırdı. Resûlullah"ın bu ikazı ümmeti tarafından da doğru anlaşılmış olsa gerek ki kendisinden sonra gelen nesiller, “Allah"a en sevimsiz gelen yerler çarşılardır.” 46 hadisini çarşı pazardan uzak durmaya sebep kılmadılar. “El kârda, gönül Yâr"da.” prensibini düstur edinerek, Allah Resûlü"nün koyduğu kurallar çerçevesinde çarşı pazarı, helâl rızık ve nimet kapısı olarak benimsediler.