“Allah, sizden önce yaşamış bir kimseye rahmetiyle muamele etti. Çünkü bu adam satınca kolaylık gösterir, satın alınca kolaylık gösterir, alacağını isteyince de (kabalık ve sertlik değil, anlayış ve) kolaylık gösterirdi.” 48 buyurarak yukarıdaki duasının canlı bir örneğini haber vermiştir.
Sevgili Peygamberimizin, “Her ümmetin bir fitnesi/imtihanı vardır. Benim ümmetimin fitnesi (imtihanı) de mal ile olacaktır.” 49 sözü bir anlamda özellikle ticaretle uğraşan kimselerin de büyük bir sınavda olduklarını, helâl ve haram konusunda bilinçli olmaları gerektiğini gösterir. Bilhassa, “Kişinin, malı helâl bir yolla mı, haram bir yolla mı kazandığına aldırış etmeyeceği bir zaman gelecektir.” 50 şeklindeki nebevî endişe, Müslüman tüccarlar tarafından dikkate alınmalıdır. Ticaret hayatı içerisinde atılan her adımda Resûl-i Ekrem"in, “...Bizi aldatan, bizden değildir.” 51 düsturu hatırda olmalıdır. Aksi takdirde başkasını aldatarak kazanç elde etme hastalığının ticaret hayatına egemen olması, ticaret erbabının hem dünyada, hem de âhirette kötü sonuçlarla karşılaşmasına yol açacaktır.