hatalardan dolayı bağışlanmanın mümkün olmadığı zannına kapılmış ve hemen Allah Resûlü"ne koşmuşlardı. O da onlara korkuyu gerektirecek bir durumun olmadığını güzel bir şekilde anlatmıştı.
Kutlu Nebî, “Mümin, yeşil ekine benzer. Rüzgâr hangi taraftan eserse onu öbür tarafa yatırır (fakat yıkılmaz). Rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir; o da bela ve musibetler sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Kâfir ise sert ve dimdik sedir ağacına benzer ki Allah onu dilediği zaman (bir defada) söküp devirir.” 6 buyurarak müminlerin çeşitli bela ve musibetlerle karşılaşacaklarını, fakat sabredip inançlarında sabit kaldıkları zaman bu musibetlerin günahlarına kefaret olacağına işaret etmiştir. Tıpkı ekinler gibi gelen rüzgârlarla sallanacak, yıkılmayacak, sallandıkça da güçleneceklerdi. Ancak inanmayanlar başlarına gelen musibetlere karşı sabretmeyip isyan edeceklerdi. Tıpkı sedir ağacı gibi rüzgâra direnemeyip kırılacaklardı.
Allah Resûlü, hastalık ve musibetler gibi güzel bir şekilde yerine getirilen çeşitli ibadetlerin de küçük günahlara kefaret olacağını bildirmekteydi. İslâm tarihinin en önemli isimlerinden biri, edep timsali Hz. Osman Zinnûreyn bir gün abdest almak için su ister ve Resûlullah"ı şöyle buyururken işittiğini söyler: “Bir Müslüman, farz namazın vakti geldiğinde güzel bir şekilde abdest alıp namazını huşû ile kılarsa büyük günah işlemedikçe o namaz ondan önceki günahlarına kefaret olur. Bu her zaman için böyledir.” 7 Yine Sevgili Peygamberimiz bu anlamda, “Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde beş vakit namaz, iki cuma namazı ve iki Ramazan, aralarında işlenen günahlara kefarettir.” 8 buyurmuştur.
Aynı şekilde, “Umre ikinci bir umreye kadar yapılan günahlara kefarettir. Kabul edilmiş haccın karşılığı ise ancak cennettir.” 9 buyuran Hz. Peygamber, bir adamın kendisine, “Babam öldü, mal da bıraktı, fakat vasiyet etmedi; acaba onun adına ben malını sadaka olarak dağıtsam günahlarına kefaret olur mu?” demesi üzerine de, “Evet!” cevabını vermiştir.10
Sevgili Peygamberimiz, zorluklara rağmen güzelce abdest almak, mescitlere çokça gitmek ve bir namazdan sonra diğerini kılmayı hevesle beklemek,11 büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde namaz kılmak,12 dua etmek,13 âşûrâ orucu tutmak,14 Kâbe"yi tavaf etmek, Hacerülesved"e ve Kâbe"nin Rükn-i Yemânî denilen köşesine el sürmek,15 sadaka vermek,16 iyiliği emretmek ve kötülükten men etmek,17 Allah yolunda öldürülüp şehit olmak18 gibi birçok güzel amelin günahlara kefaret olacağını bildirmiştir.