Hadislerle İslâm Cilt 6 Sayfa 124

Resûlullah"ın anlatılarında zikri geçen peygamberlerden biri de, Kur"an"da kendisine “hüküm”, “hâkimlik”, “peygamberlik”, “hükümdarlık” ve “ilim” verildiği bilhassa vurgulanan38 Hz. Lût"tur. Hz. Lût"un halkı da diğer peygamberlerin kavimleri gibi onun peygamberliğine inanmamış, onu yalanlamışlardı.39 Lût (as) kavmine, “...Allah"a karşı gelmekten korkmaz mısınız? Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık Allah"a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin! Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah"a aittir.” 40 “...Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı hayâsızlığı mı yapıyorsunuz? Hakikaten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Siz haddi aşan bir toplumsunuz.” demişti.41

Bunun üzerine kavmi onu ve taraftarlarını bu hayâsızlıktan uzak durdukları için memleketinden çıkarmak istemişler,42 “...Ey Lût! Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!” demişlerdi.43 Lût (as) onlara cevaben, “...(Bu ilâhî ikazdan sonra hâlâ) siz, ille de kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşacak mısınız? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz.” demişti.44

Bunun üzerine Allah Teâlâ, onları helâk etmeleri için meleklerini gönderdi.45 Melekler insan şekline bürünüp Hz. Lût"un evine konuk olarak geldiler. Lût (as) gelenlerin oraların yabancısı olduklarını46 görünce, kavminin onlara hayâsız bir şekilde zarar vermesinden korktu.47

Misafirlerin geldiğini duyan şehir halkı sevine sevine Hz. Lût"un evine geldiler.48 Lût (as) onlara, “...Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın; Allah"tan korkun, beni rezil etmeyin!” 49 dedi. Bunun üzerine şiddetle Hz. Lût"a karşı çıkan gözleri dönmüş şehir halkı, “...Biz seni, el âlemin işine karışmaktan men etmemiş miydik?” 50 dediler. Lût (as) ise, “İşte kızlarım. Eğer (düşündüğünüzü) yapacaksanız (onlarla evlenebilirsiniz).” dedi.51 Ama ahlâksız topluluk “...İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun.” 52 diye cevap verdi.

Halkının bu yaptıkları karşısında Lût (as), “Keşke size karşı (koyacak) bir gücüm olsaydı ya da sağlam bir desteğe dayanabilseydim!” 53 “Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et!” 54 “Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar!..” 55 diyerek Allah"a yalvardı. Durumu fark eden misafirleri ona şöyle dedi: “Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla ulaşamayacaklar.” 56 “...Bilakis biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik. Biz, sana gerçeği getirdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.

    

Dipnotlar

38 Enbiyâ, 21/74.

وَلُوطًا اٰتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْقَرْيَةِ الَّت۪ي كَانَتْ تَعْمَلُ الْخَبَٓائِثَۜ اِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْءٍ فَاسِق۪ينَۙ ﴿74﴾

39 Kamer, 54/33.

كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ بِالنُّذُرِ ﴿33﴾

40 Şuarâ, 26/161-165.

اِذْ قَالَ لَهُمْ اَخُوهُمْ لُوطٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ ﴿161﴾ اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ ﴿162﴾ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۚ ﴿163﴾ وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ ﴿164﴾ اَتَأْتُونَ الذُّكْرَانَ مِنَ الْعَالَم۪ينَۙ ﴿165﴾

41 A’râf, 7/80-81.

وَلُوطًا اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ اَحَدٍ مِنَ الْعَالَم۪ينَ ﴿80﴾ اِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِنْ دُونِ النِّسَٓاءِۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ مُسْرِفُونَ ﴿81﴾

42 A’râf, 7/80-82.

وَلُوطًا اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ اَحَدٍ مِنَ الْعَالَم۪ينَ ﴿80﴾ اِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِنْ دُونِ النِّسَٓاءِۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ مُسْرِفُونَ ﴿81﴾ وَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِه۪ٓ اِلَّٓا اَنْ قَالُٓوا اَخْرِجُوهُمْ مِنْ قَرْيَتِكُمْۚ اِنَّهُمْ اُنَاسٌ يَتَطَهَّرُونَ ﴿82﴾

43 Şuarâ, 26/167.

قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ يَا لُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمُخْرَج۪ينَ ﴿167﴾

44 Neml, 27/55.

اَئِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِنْ دُونِ النِّسَٓاءِۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ تَجْهَلُونَ ﴿55﴾

45 Hicr, 15/58.

قَالُٓوا اِنَّٓا اُرْسِلْنَٓا اِلٰى قَوْمٍ مُجْرِم۪ينَۙ ﴿58﴾

46 Hicr, 15/61-62.

فَلَمَّا جَٓاءَ اٰلَ لُوطٍۨ الْمُرْسَلُونَۙ ﴿61﴾ قَالَ اِنَّكُمْ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ ﴿62﴾

47 Hûd, 11/77.

وَلَمَّا جَٓاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا س۪ٓيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هٰذَا يَوْمٌ عَص۪يبٌ ﴿77﴾

48 Hicr, 15/67.

وَجَٓاءَ اَهْلُ الْمَد۪ينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ ﴿67﴾

49 Hicr, 15/68-69.

قَالَ اِنَّ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ ضَيْف۪ي فَلَا تَفْضَحُونِۙ ﴿68﴾ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَلَا تُخْزُونِ ﴿69﴾

50 Hicr, 15/70.

قَالُٓوا اَوَلَمْ نَنْهَكَ عَنِ الْعَالَم۪ينَ ﴿70﴾

51 Hicr, 15/71.

قَالَ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ بَنَات۪ٓي اِنْ كُنْتُمْ فَاعِل۪ينَۜ ﴿71﴾

52 Hûd, 11/79.

قَالُوا لَقَدْ عَلِمْتَ مَا لَنَا ف۪ي بَنَاتِكَ مِنْ حَقٍّۚ وَاِنَّكَ لَتَعْلَمُ مَا نُر۪يدُ ﴿79﴾

53 Hûd, 11/80.

قَالَ لَوْ اَنَّ ل۪ي بِكُمْ قُوَّةً اَوْ اٰو۪ٓي اِلٰى رُكْنٍ شَد۪يدٍ ﴿80﴾

54 Ankebût, 29/30.

قَالَ رَبِّ انْصُرْن۪ي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِد۪ينَ۟ ﴿30﴾

55 Şuarâ, 26/169.

رَبِّ نَجِّن۪ي وَاَهْل۪ي مِمَّا يَعْمَلُونَ ﴿169﴾

56 Hûd, 11/81.

قَالُوا يَا لُوطُ اِنَّا رُسُلُ رَبِّكَ لَنْ يَصِلُٓوا اِلَيْكَ فَاَسْرِ بِاَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِنَ الَّيْلِ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنْكُمْ اَحَدٌ اِلَّا امْرَاَتَكَۜ اِنَّهُ مُص۪يبُهَا مَٓا اَصَابَهُمْۜ اِنَّ مَوْعِدَهُمُ الصُّبْحُۜ اَلَيْسَ الصُّبْحُ بِقَر۪يبٍ ﴿81﴾