kılıcın kabzası da altın ve gümüş işlemeliydi.41 Babasından miras kalan ve hicret ederken yanında taşıdığı Me"sur,42 Sa"d b. Ubâde"nin hediye ettiği ve Bedir"de savaştığı Adb,43 Benî Kaynukâ"dan ganimet olarak aldığı Kal"î, Bettâr ve Hatf ile Tay kabilesinden alınan Resûb ve Mihzem44 adlı kılıçları da vardı.
Hz. Peygamber savaşta düşmanın ok ve kılıç darbelerinden korunmak için zırh giyerdi. Onun (sav) yedi adet zırhı vardı. Bunların en meşhuru Zâtü"l-fuzûl idi.45 Fidda ve Sa"diye isimli iki zırhı, Benî Kaynukâ Yahudilerinden payına düşen ganimetler arasındaydı. Hz. Peygamber, Uhud Savaşı"nda Zâtü"l-fuzûl ile Fidda"yı, Hayber günü ise Zâtü"l-fuzûl ile Sa"diye adlı zırhlarını üst üste giymişti.46 Bir de Mekke"nin fethi günü başına taktığı bir miğferi vardı.47 Rahmet Elçisi"nin Benî Kaynukâ"dan aldığı üç mızrak ve Ravhâ, Beydâ ve Safrâ adlarındaki üç yayla birlikte48 Zevrâ, Seddâd bir de Uhud"da kırılan Ketûm adında toplam altı tane yayı vardı.49 Hz. Peygamber bu savaş aletlerinin hemen hemen hepsine ya ganimet ya da hediye yoluyla sahip olmuştu.
Resûlullah (sav) eşyalarını sağ eliyle ve malı verenin Allah olduğu bilinciyle kullanırdı. O, kullanılan eşyaların kişiyi manevî duygulardan uzaklaştıracak ve sürekli dünyayı hatırlatacak şekil ve özelliklere sahip olmamasına özen göstermiştir. Rahmet Peygamberi aşırı refah arzusu ve arayışı içinde olmamış aksine her zaman mütevazı bir tutum sergilemiştir.
Şurası bir gerçektir ki Allah Resûlü helâl yoldan dünya malı edinilmesini de teşvik etmiştir. Nitekim Amr b. Âs, bu konuda şunları anlatmıştır: “Resûlullah (sav), "Kıyafetini ve silahını alıp yanıma gel." şeklinde bana haber gönderdi. Yanına gittim, abdest alıyordu. Kafasını kaldırıp bana baktı, sonra başını eğdi ve şöyle buyurdu: "Seni bir ordunun başında görevlendireyim de, Allah sana selâmet versin ve seni ganimete kavuştursun istiyorum. İyi bir niyetle senin mal sahibi olmanı istiyorum." Dedim ki, "Ey Allah"ın Resûlü! Ben mal için Müslüman olmadım. Aksine ben İslâm"a duyduğum arzu ve Resûlullah (sav) ile beraber olmak için Müslüman oldum." Hz. Peygamber bunun üzerine şöyle buyurdu: “Ey Amr! Salih/iyi kimse için hayırlı/iyi mal ne güzeldir!” 50
Ashâbından, elde edebildikleri kıyafetlerin en iyisini giymelerini ve bulabildikleri en güzel kokuları sürünmelerini isteyen51 Allah Resûlü, “İsraf ve kibre kaçmadan yiyin, için, giyinin ve Allah yolunda harcamada bulunun.” buyurarak bu konudaki temel ilkeleri ortaya koymuştur.52