حَدَّثَنَا مَالِكٌ قَالَ: أَتَيْنَا إِلَى النَّبِيِّ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) وَنَحْنُ شَبَبَةٌ مُتَقَارِبُونَ…
“وَصَلُّوا كَمَا رَأَيْتُمُونِى أُصَلِّى، فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ.”
Mâlik (b. Huveyris) anlatıyor:
“Biz aynı yaşlarda gençler olarak Peygamber"in (sav) yanına geldik. O bize şöyle buyurdu: "…Benim nasıl namaz kıldığımı gördüyseniz siz de öyle namaz kılın. Namaz vakti geldiğinde içinizden biri sizin için ezan okusun. En büyüğünüz de size imam olsun (namaz kıldırsın)." ”
(B631 Buhârî, Ezân, 18)