Onu Kur"an okurken dinleyenler, sesine ve okuyuşuna hayran olurlardı.124 Allah Resûlü, Kur"an"ı başkalarından dinlemeyi de çok severdi, bazen dinlediği âyetlerin etkisiyle gözyaşlarını tutamazdı.125
Kulluk bilinci en yüksek düzeyde “insan” olan Allah Resûlü"nün ibadet hayatında, unutmak, yanılmak, güç yetirememek gibi insanî hâller de vardı. Bir savaş dönüşünde yorgunluk yüzünden ashâbıyla birlikte uyuyakaldıkları için sabah namazına kalkamamış,126 bir defasında da namazda okuduğu âyetleri karıştırmıştı.127 Bir keresinde namaz rekâtlarının sayısında yanılmış,128 bir namaz esnasında da öksürüğe dayanamayıp kıraatini yarıda keserek rükûa gitmişti.129 Onun ibadet hayatı, bütün bu insanî hâlleriyle, uygulanabilir ve örnek alınabilir bir mahiyete sahipti. Bu yüzden onun peygamber sıfatına bakıp, “O kim, biz kimiz!” diyerek ümitsizliğe kapılanlara, ibadet mantığını anlatarak kendisini örnek almalarının yeterli olacağını söylemişti.130 Bu konuda fakih sahâbî Abdullah b. Mes"ûd"un sözü çok anlamlıdır: “Sünnete göre hareket edip itidal üzere olmak, sünnet olmayan (bid"at) hususlarda çokça çaba göstermekten daha hayırlıdır.”131
Hz. Peygamber"in, bütün ibadetleri esnasında elden bırakmadığı ana ilkeler vardı. Bunların başında ihlâs ve samimiyet geliyordu. Buna göre ibadetler sadece Yüce Allah için yapılır132 ve karşılığı O"ndan beklenir. İbadetlerini ifa ederken,“Allah"ı görüyormuşçasına” 133 eda eden ihlâs sahibi kimseler için Peygamberimizin müjdesi pek büyüktür:“Kim Allah"a tam bir ihlâsla ve ortak koşmadan kulluk eder, namazını kılar ve zekâtını verirse bu dünyadan ayrılırken Allah"ın rızasını kazanmış olarak vefat eder.” 134
İhlâs, aynı zamanda sahibini derin bir huşû ve haşyet duygusuna sevk eder. Hz. Peygamber"i namaz kılarken gören Abdullah b. Şıhhîr, onun huşûunu şöyle anlatmıştır: “Allah Resûlü"nü (sav) namaz kılarken gördüm. Ağlamaktan dolayı göğsünden değirmen sesi gibi bir hırıltı geliyordu.”135 Bu durum bir başka rivayette şu şekilde ifade edilmektedir: “Allah Resûlü namazdayken göğsünden kaynayan bir tencerenin fokurtusunu andıran bir ağlama sesi geliyordu.”136 Namaz vesilesiyle Rabbinin huzuruna çıkmak, Allah Resûlü"ne bütün kederlerini unutturuyordu. Belki de bu yüzden, sıkıntılı bir işle karşılaşınca namaz kılar,137 kalbini sıkıntı kapladığında da günde yüz defa istiğfar ederek Rabbinden bağışlanma dilerdi.138
Allah Resûlü"nün gündelik hayatında en çok yer alan ibadetlerden biri de zikir ve dua idi. Eşi Hz. Âişe"nin de belirttiği üzere, “O (sav) her zaman Allah"ı zikrederdi.”139 Günlük hayatta zikir için her fırsatı değerlendirir,