عَنْ حُمَيْدٍ الطَّوِيلِ: سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ (رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ) قَالَ: كَانَتِ الأَنْصَارُ يَوْمَ الْخَنْدَقِ تَقُولُ: نَحْنُ الَّذِينَ بَايَعُوا مُحَمَّدَا عَلَى الْجِهَادِ مَا حَيِينَا أَبَدَا فَأَجَابَهُمُ: اللَّهُمَّ لاَ عَيْشَ إِلاَّ عَيْشُ الْآخِرَهْ فَأَكْرِمِ الْأَنْصَارَ وَالْمُهَاجِرَهْ.
Humeyd et-Tavîl, Enes b. Mâlik"in (ra) şöyle dediğini işitmiştir:
“Ensar Hendek günü (toprak kazıp taşırken) şöyle diyordu:
"Biz, Muhammed"e şöyle biat eden kimseleriz; yaşadığımız müddetçe daima cihad edeceğiz!" Hz. Peygamber (sav) onlara cevap olarak şöyle seslendi: "Allah"ım, gerçek hayat sadece âhiret! Sen ensara ve muhacirlere ikram et!" ”
(B3796 Buhârî, Menâkıbü"l-ensâr, 9)