Abdurrahman b. Ebû Bekre"nin naklettiğine göre, babası (Ebû Bekre) şöyle anlatmıştır: “Hz. Peygamber (sav) (Vedâ haccında) devesinin üstüne oturdu, bir adam da devenin yularını tutuyordu... Sonra insanlara şöyle hitap etti: "(Ey insanlar!) Bu (Zilhicce) ayınızda, bu (Mekke) şehrinizde bu (arefe) gününüz nasıl saygın ise kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız (şeref ve haysiyetiniz) da aynı şekilde saygındır (dokunulmazdır)..." ”
(B67 Buhârî, İlim, 9; M4384 Müslim, Kasâme, 30)
***
İbn Abbâs anlatıyor: “Resûlullah (sav) Akabe sabahı (Akabe cemresine taş atılacak olan bayramın ilk günü sabahı) devesinin üzerinde iken, "Benim için çakıl taşları topla." buyurdu. Bunun üzerine onun için parmaklarıyla fırlatılacak büyüklükte yedi tane çakıl taşı topladım. Onları avucunda hareket ettirerek şöyle buyurdu: "Bunlar gibi (küçük taşlar) atın." Sonra sözlerine şunları ekledi: "Ey insanlar! Dinde aşırılıktan sakının. Çünkü sizden öncekiler dinde aşırılığa kaçtıkları için helâk oldular." ”
(İM3029 İbn Mâce, Menâsik, 63; N3059 Nesâî, Menâsikü"l-hac, 217)
***
İbn Cüreyc"in Ebu"z-Zübeyr"den naklettiğine göre, Câbir (b. Abdullah) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber"i (sav) Kurban Bayramı"nın birinci günü devesinin üzerinde şeytana taş atarken gördüm, bir yandan da şöyle diyordu: "Hacdaki görevlerinizi (beni izleyerek) öğrenin! Çünkü bilmiyorum, belki de bu haccımdan sonra bir daha haccedemem." ”
(M3137 Müslim, Hac, 310; D1970 Ebû Dâvûd, Menâsik, 77)