karşı olan düşmanlıkları da sona ermiş ve böylelikle yarımadanın bu bölgesinde İslâm"ın yayılışı önündeki bütün engeller ortadan kaldırılmış oldu.
Ayrıca bu fetih, Resûlullah"ın kendisine onca eza ve cefa çektiren Mekkeli müşriklere karşı ne kadar müşfik olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. O (sav), tüm bu zulüm ve işkencelere rağmen sabretti. Daima onların "olmalarını" istedi, ölmelerini değil. Her zaman onların İslâm"a girmelerini ve böylece dünya âhiret mutluluğunu kazanmalarını istedi ve onları kazanmaya çalıştı. Hatta Bedir"de esirleri fidye karşılığı serbest bırakması gibi sebeplerle ilâhî ikaza uğradı.91 Yaptığı savaşlarda bile onların yaşamaları ve İslâm"ı seçmeleri ümidini taşıdı. Neticede Mekke"den kendisini kovanların hepsini ele geçirmesine rağmen onlardan öç, intikam almadı... Bu, sabrın, rahmetin bir ifadesiydi