Artık Resûlullah Mi"rac yolculuğuna hazırdır. Allah"ın Resûlü, bu seyahatinde Hz. Âdem, İdris, İbrâhim, Yusuf, Musa, Harun, Yahyâ ve İsa Peygamberleri bir bir geride bırakarak yedi kat semayı aşıp Sidretü"l-müntehâ"ya varır. Bir kulun varabileceği son noktaya. Hadiste geçen bir “ara bilgi” manidardır. Peygamber Efendimiz Sidretü"l-müntehâ"da iki nehir görmüştür ve ona, bunların yeryüzündeki iki nehrin izdüşümleri olduğu söylenmiştir. Bu nehirler Nil ve Fırat"tır.4 Nil, temsilî olarak Mısır uygarlığına, Fırat ise Mezopotamya uygarlığına yani insanlığın kurduğu iki büyük uygarlığa gönderme yapar gibidir. Zemzem ise yeni bir uygarlığı, İslâm medeniyetini müjdelemektedir.
Gerçekte, Hâcer"in ayaklarının dibinden sadece zemzem suyu değil bir medeniyet fışkırmıştır. Artık, Kâbe"yi merkeze alan yeni bir medeniyet inşa edilmektedir. Zemzem, dünyada akan gözyaşı seline inat, kurumakta olan Nil ve Fırat uygarlık havzasına, taptaze, diri bir uygarlık takviyesinin adıdır. Kur"an, İbrâhim Peygamber"in, “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara kul olmaktan uzak tut...” 5 “Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harâm"ının (Kâbe"nin) yanında, ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.” 6 duasının tecelli noktası olan Mekke"nin, aslında çok düzenli ve özel bir iskân anlayışı sonucunda kurulmuş bir kent olduğunu kulaklarımıza fısıldar. Tarımın yapılmadığı, ekini ve suyu olmayan bu yere, Hâcer"in ve minik İsmâil"in yerleştirilmesi, Beytullah"ın yanında İbrâhim"in soyunun, ibadetini Allah"a özgü kılmasını sağlamak içindir. Burası zamanla tüm insanlık için bir çekim merkezi hâline gelecek, türlü meyvelerin yetiştirildiği bir şehir olacaktır. Ve bu medeniyetin ilk safhası Hz. İbrâhim"in oğulları Hz. İsmâil ve Hz. İshak"ın eliyle gerçekleşecektir. Seneler sonra Hz. İbrâhim"in soyundan gelen Hz. Muhammed (sav), her bir köşesine gizli bir mânânın sindiği bu şehrin dağıyla, taşıyla bile söyleşecektir.7 Haccın bazı uygulamaları, şehrin kuruluşunu yâd edecek, Hâcer"in Safâ ve Merve tepeleri arasındaki koşuşu ve şehrin kuruluşuna dair pek çok başka olay, hac ibadetinin en önemli parçası olacaktır.
Mekke, zamanın getirdikleri karşısında hüzünlüdür. Hübel, Lât ve Uzzâ"nın gölgesi düşmüştür, Kâbe"ye, Hacerülesved"e! Bereket versin, küfür eteğini toplamaktadır artık. Mekke, Hz. Muhammed (sav) ile yeniden tevhide beşik olmaya hazırlanmaktadır. Fakat bu, o kadar kolay değildir ki!