Allah Resûlü bir gün Medine"de dolaşırken, yüksekçe bir bina gördü. Ashâbına, “Burası kime ait?” diye sordu. Sahâbe, “Ensardan filân kimsenindir.” diye cevap verdiler. Resûl-i Ekrem hiçbir şey söylemedi ama o gösterişli binayı aklının bir köşesine yazmış gibiydi. Derken bir zaman sonra o binanın sahibi, Hz. Peygamber"in yanına geldi. İnsanların içinde Allah Resûlü"ne selâm verdi ama Resûl-i Ekrem kendisinden yüz çevirdi. Selâmını tekrarlasa da cevap alamayan Medineli sahâbî, onun kendisine kızgın olduğunu anlamıştı. Rahmet Peygamberi"ni böylesine öfkelendiren şeyin ne olduğunu öğrenmeliydi. “Yemin olsun Allah Resûlü"nü tanıyamıyorum!” diye yakındı arkadaşlarına. Onlar da “Resûlullah bir gün çıkmış dolaşıyordu, derken senin binanı gördü.” diye cevap verdiler. Bunun üzerine derhâl gidip o binayı yerle bir etti. Derken bir gün Resûlullah yine çıkmıştı, oradan geçerken söz konusu binayı göremedi ve “Binaya ne oldu?” diye sordu. Sahâbîler de “Binanın sahibi sizin kendisinden yüz çevirmenizden bize dert yandı. Biz de bunun sebebini kendisine söyleyince o da binayı yıktı.” cevabını verdiler. Bunun üzerine Allah Resûlü şöyle buyurdu: “Mutlaka gerekli olan binalar dışında, yapılan her bina, sahibi için bir vebaldir.” 1
Şüphesiz her canlı barınabileceği, içinde hayatını geçirebileceği bir yuva edinme ihtiyacı hisseder. İnsanoğlunun evi ise yapısına ve işlevine göre Arapçada mesken, beyt, dâr ve menzil, Türkçede ev, yuva, ocak ve konak gibi birçok adla ifade edilir. Adı ne olursa olsun yuvalarımız Kur"ân-ı Kerîm"de, “Allah, size evlerinizi huzur ve dinlenme yeri yaptı.” 2 buyrulduğu gibi, huzur bulduğumuz, yorgunluğumuzu attığımız yerlerdir.
Evsiz bir hayat düşünülemez ki! Belki de bu yüzden Allah Resûlü, “Kim bizim emrimizde görevli ise (hanımı yoksa) evlensin, hizmetçisi yoksa bir hizmetçi tutsun, evi yoksa ev alsın.” buyurmuştur.3 Evler, dünyada olduğu kadar âhirette de insanoğlunun vazgeçemeyeceği mekânlardır. Nitekim Kur"ân-ı Kerîm"de hem dünyada insanoğlunun barındığı yuvadan hem de âhirette müminlerin yerleşeceği konutlardan bahsedilirken “mesken” ifadesine yer verildiği görülmektedir.4
İnsanların ömürlerinin büyük bölümünü içinde geçirdiği evlerinin gösterişten uzak bir şekilde, fakat geniş olması önem arz eder.