ortalama üçte bir oranında azalıncaya kadar kaynatılarak pekmez olarak tüketilmesinde de bir sakınca yoktu.59 Hz. Ömer, üzüm suyu yanında bal şerbetinin de kaynatılarak içilmesinin insan sağlığı açısından daha faydalı olduğu görüşündeydi.60
Medine yöresinde bilinmemekle birlikte, başka yerlerde arpa, darı gibi tahıllardan değişik adlarla da içki yapılmakta idi. Hz. Peygamber, hangi maddeden, ne amaçla üretilirse üretilsin sarhoş eden her şeyin haram olduğunu açıkladı61 ve “Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır.” 62 ilkesini getirdi. İçkinin insanın ruh ve bedeninde meydana getirdiği tahribatı çok iyi bildiği için Rahmet Elçisi Ebu"d-Derdâ"ya, “İçki içme. Çünkü içki her kötülüğün anahtarıdır.” buyurmuştu.63 Tedavi amacıyla içki kullandıklarını söyleyenlere ise, “İçki ilaç değil, hastalıktır.” demişti.64 Bu çerçevede memleketlerinin soğuk olması nedeniyle iş yaparken dirençli olmak için buğdaydan içki yapmak isteyenlere de izin vermedi.65
Hz. Ömer, içkinin yasaklanmasının hikmetlerinden birisini —Hz. Peygamber"in de ifade ettiği gibi— “aklı gidermesi”, yani düşünme kabiliyetini yitirmeye sebep olması şeklinde izah etmişti.66 Böylece içkinin hangi maddeden elde edildiğine değil sarhoş edicilik vasfına dikkat çekiliyordu. Zaten Hz. Peygamber de uyuşturucu özelliği olan maddelerin tamamının yasaklandığını açıklamıştı.67 Hz. Âişe"ye göre de ekmekten ve sudan yapılmış olsa dahi sarhoşluk veren her şey haramdı.68
Hz. Peygamber, içki içip namaz kılan bir kimsenin namazının kabul edilmeyeceğini,69 tevbe etmeden öldüğü takdirde de günahkâr olacağını belirtti.70 Böylece o, içkinin, insanın ruh ve beden sağlığına verdiği zararlar yanında, uhrevî hayatına yönelik de birçok olumsuzluğu beraberinde getirdiğine vurgu yapıyordu.
Peygamberimiz, bütün uyarılarına rağmen ümmetten bazılarının, ileride değişik adlarla içkiler üretecekleri hatta bunları helâl sayacakları yolundaki endişesini dile getirmişti.71 Zamanla sadece üzüm ve hurmadan yapılan içkinin haram, bunun dışındaki maddelerden yapılanların helâl olduğu şeklinde ortaya çıkan yaklaşımlar, bu endişeyi doğrular niteliktedir.
Yüce Allah, insanlara sayısız nimet ihsan etmiştir. Bunların içinde doğrudan içecek olarak kullanılanlar olduğu gibi meyveler, sebzeler, bal, çeşitli bitki ve tahıl ürünlerinden birtakım yöntemlerle imal edilen içecekler de bulunmaktadır. Genelde içecekler konusunda İslâm"ın temel yaklaşımı, sarhoş edici olup olmadıkları, insan sağlığına zararları bulunup bulunmadığı yönündedir.