belini doğrultmaya yeter. Eğer mutlaka bu miktarı geçecekse, midesinin üçte biri yemeğe, üçte biri içeceğe ve diğer üçte biri de (boş kalarak) nefes alıp vermeye ayrılmış olsun.” 22 Benzer bir şekilde iyileşme sürecindeki hastalara da ağır yemekler yerine hafif gıdalarla beslenmelerini tavsiye etmiştir.23
Allah Resûlü"nün sağlığı korumak için diğer bir tavsiyesi de dinlenmeye ve uyumaya teşvik etmesiydi. Uyku hem beden hem ruh sağlığı açısından temel insanî ihtiyaçlardandır. Hz. Peygamber de, kendi hayat tarzını örnek göstererek geceyi hiç uyumadan ibadetle geçirmek isteyenlerin uygulamalarını hoş karşılamamıştır.24 Düzenli olmayı tavsiye eden Hz. Peygamber, yatsı namazından önce uyumayı, namazdan sonra da sohbet ederek oturmayı hoş görmemiştir.25 Kendisi ise ilim meclisleri ve ihtiyaç duyulan çeşitli konularda müzakere için uyanık kaldığı zamanlar hariç, gece uykusuna erkenden başlamış fakat bütün geceyi uykuda geçirmeyerek teheccüde kalkmayı da ihmal etmemeyi tavsiye etmiştir.26 “Gece ibadetine kalkmak için kaylûleden yararlanın.” 27 buyuran Peygamber Efendimiz “kaylûle” diye adlandırdığı kısa gündüz uykusuyla günün yorgunluğunu üzerinden atmayı alışkanlık edinmiş, sonra günlük işlerine devam ederek28 bu hususta da örnek olmuştur.
Bu tedbirlere ilâveten Allah Resûlü sağlığın kıymeti ve önemi hususunda birçok tavsiyede bulunmuştur. Özellikle insanların sıhhatlerinin kıymetini takdir etmeleri anlamında, “İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.” 29 buyurmuş, hastalık gelmeden önce sağlığın kıymetini bilmek gerektiğini söylemiştir.30 Bu bağlamda, “Yedi şey gelmeden önce (salih) ameller işlemede acele edin! Ne bekliyorsunuz? Her şeyi unutturan yoksulluğu mu, azdırıp saptıran zenginliği mi, sıhhati bozan hastalığı mı, bunaklaştıran ihtiyarlığı mı, ansızın geliveren ölümü mü, beklenenlerin en şerlisi olan Deccâl"i mi? Yoksa kıyameti mi? Ki kıyamet (hepsinden) daha dehşetli ve daha acıdır.” 31 şeklindeki nebevî uyarı son derece dikkat çekicidir.
Resûl-i Ekrem, “Allah"tan, afiyet istenmesinden daha çok hoşuna giden bir şey istenmemiştir.” 32 buyurmuş, sağlık ve afiyet hususundaki talebini dualarına da yansıtmıştır. Meselâ bunlardan birisi, “Allah"ım, bedenimi, gözlerimi ve kulaklarımı koru!” 33 şeklindeki duasıdır. Arka arkaya üç gün duanın en faziletlisini soran bir kişiye de cevap olarak, “Rabbinden dünya ve âhirette lütuf ve afiyet iste.” buyurmuş ve eklemiştir:“Bu iki değere sahip olduğunda dünya ve âhirette kurtuluşa erersin.” 34