aslında makul gerekçeleri vardır. Örneğin, üçüncü halife olan ve Hz. Peygamber"in iki kızıyla evlendiği için “Zü"n-nûreyn” (İki Nur Sahibi) olarak anılan Hz. Osman"ın naklettiği bir hadiste, “Sabah uykusu, rızkın azalmasına sebep olur.” 11 buyrularak özellikle sabah namazından sonra uyumak uygun bulunmamıştır. Zira, “Erken kalkan yol alır.” sözünde de olduğu gibi çalışmaya erken başlayanın gününün daha verimli geçtiği ve kazancının daha fazla olduğu bilinen bir gerçektir. Bu sebeple Peygamberimiz, “Allah"ım! Ümmetimden sabahın erken vakitlerinde işe koyulanlara bereket ver.” diye dua eder ve bir askerî birlik göndereceğinde onları günün ilk saatlerinde gönderirdi.12
Öte yandan ibadeti engellememesi bakımından da uykunun zamanına dikkat edilmesi konusuna dikkat çekilmiştir. Hz. Süleyman"ın annesinin, oğluna tavsiyede bulunurken, “Evlâdım! Geceleyin fazla uyuma! Zira geceleyin fazla uyumak, kişiyi kıyamet günü fakir bırakır.” demesi13 ya da Hz. Peygamber"in, ümmeti konusunda en çok korktuğu şeylerden biri olarak çok uyumayı zikretmesi,14 fazla uyumanın hem ibadetleri ihmale hem de günlük işlerin akışını bozmaya yol açtığı ile ilgili bir vurgu olmalıdır.
Bu hassasiyetin gereği olarak Hz. Peygamber, yatsıdan önce uyumayı ve sonrasında da oturup konuşmayı hoş karşılamazdı.15 Hz. Peygamber"in yatsı namazını bazen gecenin daha ileri saatlerine kadar ertelediği de göz önüne alınacak olursa yatsıdan sonraki herhangi bir saatten sabah namazına kadar olan sürede uyuduğu anlaşılmaktadır. Ancak Sevgili Peygamberimizin kesintisiz olarak uyumadığını, gece yarısı kalkıp ibadet ettiğini, zira bunun kendisine Allah tarafından emredildiğini16 bilmekteyiz. Kur"ân-ı Kerîm"de geceleri az uyuyup da ibadet edenler, Allah"a karşı sorumluluğunun bilincinde olan takva sahibi kimseler olarak vasıflandırılıp övülmüştür.17 Çünkü onlar, herkesin uyuduğu gecenin karanlığında uyanıktırlar. Mağfiret ve rahmet dileyerek Rablerine yönelmişlerdir.
Allah Resûlü sabah namazından sonra uyumayıp sohbet etmeyi ve ashâbıyla beraber vakit geçirmeyi tercih ederdi. O, “Sabah namazını kılıp sonra da oturduğum yerden kalkmayarak güneş doğuncaya kadar Allah"ı zikretmem, benim için Allah yolunda düşmana saldırmamdan daha sevimlidir.” 18 derdi. Bu iki vakit özellikle kavuran sıcaklığın olduğu bölgede günün en verimli iki zaman dilimini ifade ediyordu. Diğer yandan Peygamberimiz, güneşin tepede olduğu zaman diliminde “kaylûle” denilen öğle uykusuna yatardı.19 Bilhassa gece ibadet için uyanmasına yardımcı olduğu için bu