Mâlik b. Nadle, Arap yarımadasının en büyük kabilelerinden Hevâzin"in bir boyu olan Cüşemoğulları"na mensuptu. Kûfe"ye yerleşen ve Abdullah b. Mes"ûd"un yakın çevresinden Ebu"l-Ahvas"ın babası olan Mâlik1 çok varlıklı birisiydi. Ne var ki bu durum dışına yansımıyordu. Bir gün Nebî (sav) onu eski püskü kıyafetler içerisinde, pejmürde bir vaziyette görünce, “Senin hiç malın mülkün yok mu?” diye sormuştu. Mâlik, çok sayıda küçük ve büyük baş hayvana hatta hizmetçilere sahip olduğunu söyleyince Hz. Peygamber (sav), “Allah sana mal vermişse bu malın varlığı üzerine yansımalı.” demiş, Allah"ın (cc) geniş nimetlerinden kendisini ve ailesini mahrum etmemesini öğütlemişti.2 Bunun üzerine Mâlik doğru evine gitmiş ve üzerinde yeni bir elbiseyle Peygamber"in yanına dönmüştü.3 Oğlu Ebu"l-Ahvas Avf b. Mâlik de bu nebevî öğütten nasibini almış olmalı ki Kûfe"de onu görenler şık, ipek bir elbise giydiğini nakletmişlerdir.4
Giyinmek, insanoğlunun tabiî bir ihtiyacıdır ve insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak insan, diğer canlılardan farklı olarak doğal bir örtü içinde yaratılmamıştır. İnsanın giyinme şekli, coğrafyaya ve geleneksel farklılıklara göre değişkenlik arz etmiştir. İlerleyen zaman içerisinde her millet kendine özgü giysiler ve giyinme tarzları geliştirmiştir.
Arap coğrafyasında da giysilerin daha çok iklim koşullarının etkisinde şekil kazandığını söylemek mümkündür. Peygamber Efendimizin geldiği ortamda dönemin âdet ve alışkanlıklarına da uygun olarak erkekler, genellikle başlarına bir sarık dolayıp bellerinden itibaren topuklarına kadar uzanan dikişsiz bir kumaş örterlerdi.5 Kadınlar ise üzerlerine genellikle yeldirme şeklinde bir üstlük almak suretiyle uzun entariler giyerlerdi.6 Rivayetlerden, özellikle İslâm"ın ilk dönemlerinde yünden dokunmuş kıyafetlerin yaygın olduğu anlaşılmaktadır.7
İslâm öncesi kullanılan giyim kuşam malzemesi ve giysiler, İslâm geldikten sonra da ana çizgileriyle varlıklarını sürdürmekle birlikte, Hz. Peygamber (sav) söz konusu giysilerin bazılarının kullanımında birtakım değişiklikler tavsiye etmiştir. Bu değişikliklerin temelinde, farklı din ve inançların yaşadığı bir çevrede yetişmek durumunda kalan Müslümanlara bir kimlik ve aidiyet bilinci kazandırma çabasının yattığı anlaşılmaktadır. Mamafih Allah"ın Elçisi (sav), başlarını örtmeleri için mümin erkeklere