şereflenen İmrân b. Husayn18 bir defasında giydiği ipekten bir kıyafet ile arkadaşlarının huzuruna çıktığında arkadaşları şaşkınlıklarını ifade edince İmrân, “Yüce Allah, nimetinin eserinin yarattıklarının üzerinde görülmesini ister.” 19 hadisini hatırlatmıştır.
Allah Resûlü, Müslüman"ın giyim kuşamı hususunda o kadar hassastır ki saçı başı dağınık bir vaziyette dolaşan birilerini gördüğünde, kıyafetlerini düzeltmeleri için onları uyarmaktan kendini alamamıştır.20 Hatta onun (sav), savaşa giderken bile uygun görmediği kıyafetlere müdahale ettiği olmuştur. Benî Enmâr Gazvesi için yola çıktıklarında bir ağacın gölgesinde dinlenirlerken Câbir b. Abdullah hayvanları otlatmakla görevli arkadaşlarından birisinin hazırlığıyla meşguldü. Çoban yola çıktığında üzerinde eskimiş iki hırka vardı. Onun bu hâli Hz. Peygamber"in dikkatini çekti. Öyle ki, “Onun bu ikisinden başka elbisesi yok mu?” diye sormaktan kendini alamadı. Câbir, “Ona verdiğim heybede iki elbise daha var.” deyince Resûlullah, “O hâlde onu çağır ve kendisine onları giymesini söyle!” buyurdu. Câbir de hemen arkadaşına gidip Resûlullah"ın isteğini iletti. Bunun üzerine çoban elbiseleri giydi ve tekrar yola koyuldu. Ardından Peygamberimiz (sav), “Hay Allah müstahakkını versin! Böylesi daha iyi olmadı mı?” dedi. Bu sözü işiten adam, “Yâ Resûlallah! Allah yolunda savaşırken de mi böyle giyineyim?” diye sordu. Allah Resûlü (sav), “(Evet) Allah yolunda savaşırken de!” buyurdu.21
Müslüman, kılık kıyafetiyle her zaman insanların kendisine imrendiği bir görüntü arz etmelidir. Ruh güzelliği dışına da yansımalı, ahlâkıyla olduğu kadar zarif görünümüyle de öne çıkmalıdır. Sevgili Peygamberimizin bu noktadaki duyarlılığını kendisinden sonra da devam ettiren arkadaşları, yeri geldiğinde birbirlerine giyim kuşam hususunda tavsiyelerde bulunmuşlardır. Bu duyarlılığı gösterenlerden biri de Şam"a yerleştikten sonra kendini ibadete veren zâhid sahâbî Sehl b. Hanzaliyye"dir. O, kendisi ile sık sık görüşen Ebu"d-Derdâ"ya bir keresinde, Allah Resûlü"nün yolculuğa çıkan bazı arkadaşlarına verdiği şu öğüdü hatırlatmıştır: “Sizler , kardeşlerinizin yanına gidiyorsunuz. Binitlerinizin bakımını iyi yapın, kıyafetlerinizi düzeltin! Öyle ki yüzdeki bir ben nasıl dikkat çekici ise, siz de onun gibi insanlar içinde gözde olun! Çünkü Allah çirkin görünümü ve çirkin söz ve davranışı sevmez.” 22
Güzel ve nitelikli giyinmenin malî imkânlara bağlı olduğuna kuşku yoktur. Müslümanların maddî bakımdan sıkıntı içerisinde oldukları dönemlerde Hz. Peygamber, giyinme hususunda onlardan daha ölçülü