Hadislerle İslâm Cilt 7 Sayfa 537

Hz. Ömer"in oğlu Abdullah bir gün sohbet esnasında der ki, “Resûlullah"ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim: "Elbisesini (kibirlenerek) yerlerde sürüyenlere Allah (rahmet nazarıyla) bakmaz." ” Bunu duyan Hz. Peygamber"in kölelerinden1 Ebû Reyhâne, “Vallahi bu naklettiğin hadis beni rahatsız etti!” der ve sözlerine şöyle devam eder: “Vallahi ben güzelliği severim. O kadar ki ayakkabımın ipinden, kırbacımın bağına kadar her şeyimin güzel olmasını isterim. Şimdi bunlar da mı kibir? Oysa Resûlullah (sav), "Şüphesiz ki Allah güzeldir, güzelliği sever. Ve Allah, nimetinin kulunun üzerinde görülmesini sever. Kibir ise hakikati inkâr etmek ve insanları küçümsemektir." buyurdu.”2

İbn Ömer"in naklettiği bu hadiste Hz. Peygamber, her şeyden önce, genel olarak eşyaya ve tek tek varlıklara, “Allah güzeldir ve güzeli sever.” 3 anlayışıyla yaklaşmaktadır. Kuşkusuz Allah, sonsuz ve asla maddîleşmeyen kendine özgü varlığıyla, herhangi bir güzel nesne ya da varlık gibi temaşa konusu değildir. Bu durumda Allah"ın güzelliği ancak O"nun eylemlerine ve âlemde yarattığı varlıklara bakılarak kavranabilecek bir husustur. Ancak bu hadiste en dikkat çekici olan şey, “güzel” kavramının sonsuz bir varlığa da nispet edilerek sonsuz bir anlam alanına kavuşturulmasıdır.

Evet, sanat, güzellik, zarafet, aslında Yüce Allah"ın eşsiz yaratışında sayısız örnekleriyle gözükür. Bir anlamda onlar, ilâhî cemâlin, yeryüzüne yansıma biçimleridir. Nitekim Kur"ân-ı Kerîm"de insanı en güzel surette yarattığını bildiren Allah,4 dağların yaratılışı ve yapısından bahsederken de, “İşte bu her şeyi en sağlam şekilde yapan Allah"ın sanatıdır.” buyurmaktadır.5 Zerreden küreye O"nun yarattığı canlı cansız her şeyde farklı bir güzellik, bambaşka bir güzellik, insanı âciz bırakan bir sanat görülür. O kadar ki mecazî bir ifade de olsa Kur"an"da Rabbimiz, “sıbgatullâh” yani Allah"ın boyasından, Allah"ın renginden söz eder ve“Boyası Allah"ınkinden daha güzel olan kimdir?” 6 buyurarak beşeriyete meydan okur. Yüce Rabbimiz, yarattığı her şeyi ilk kez yarattığı için, mahlûkattaki her türlü özellik, özgünlük, şekil, renk, zevk, ahenk, güzellik, zarafet O"nun yaratıcı oluşunun en büyük göstergesidir. Zaten Yüce Allah"ın güzel isimlerinden biri olan “el-Bedî”, “ilk defa, eşsiz ve örneksiz yaratan” anlamına gelmektedir. Âyet-i kerimede, “Bedîu"s-semâvâti ve"l-ard.” (Gökleri ve yeri örneksiz yaratandır.)

    

Dipnotlar

1 İBS806 İbn Abdülber, İstiâb, s. 806.

أبو ريحانة الأنصاريويقال: الأزدي. ويقال الدوسي ويقال: مولى النبي صلى الله عليه وسلم اسمه شمعون. ويقال: سمعون والأول أكثر عداده في الشاميين وقد ذكرناه في باب اسمه في السين.

2 ME4668 Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, V, 60.

حدثنا ابو زرعة قال حدثنا سليمان بن عبد الرحمن قال حدثنا عيسى بن موسى الدمشقي عن عطاء الخرساني عن نافع عن بن عمر قال سمعت رسول الله صلى الله عليه و سلم يقول من سحب ثيابه لم ينظر الله إليه فقال ابو ريحانة والله لقد امرضني ما حدثتنا به فوالله انى لأحب الجمال حتى إني لأجعله في شراك نعلى وعلاق سوطى أفمن الكبر ذلك فقال رسول الله صلى الله عليه و سلم ان الله جميل يحب الجمال ويحب أن يرى [ ص 61 ] أثر نعمته على عبده ولكن الكبر من سفه الحق وغمص الناس لم يرو هذا الحديث عن عطاء الخرساني إلا عيسى بن موسى تفرد به سليمان بن عبد الرحمن

3 M265 Müslim, Îmân, 147.

وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ دِينَارٍ جَمِيعًا عَنْ يَحْيَى بْنِ حَمَّادٍ - قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ حَمَّادٍ - أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبَانَ بْنِ تَغْلِبَ عَنْ فُضَيْلٍ الْفُقَيْمِىِّ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ » . قَالَ رَجُلٌ إِنَّ الرَّجُلَ يُحِبُّ أَنْ يَكُونَ ثَوْبُهُ حَسَنًا وَنَعْلُهُ حَسَنَةً . قَالَ « إِنَّ اللَّهَ جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ الْكِبْرُ بَطَرُ الْحَقِّ وَغَمْطُ النَّاسِ » .

4 Teğâbün, 64/3;

خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ بِالْحَقِّ وَصَوَّرَكُمْ فَاَحْسَنَ صُوَرَكُمْۚ وَاِلَيْهِ الْمَص۪يرُ ﴿3﴾ Tîn, 95/4.لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪يٓ اَحْسَنِ تَقْو۪يمٍۘ ﴿4﴾

5 Neml, 27/88.

وَتَرَى الْجِبَالَ تَحْسَبُهَا جَامِدَةً وَهِيَ تَمُرُّ مَرَّ السَّحَابِۜ صُنْعَ اللّٰهِ الَّذ۪يٓ اَتْقَنَ كُلَّ شَيْءٍۜ اِنَّهُ خَب۪يرٌ بِمَا تَفْعَلُونَ ﴿88﴾

6 Bakara, 2/138.

صِبْغَةَ اللّٰهِۚ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ صِبْغَةًۘ وَنَحْنُ لَهُ عَابِدُونَ ﴿138﴾