Hadislerle İslâm Cilt 7 Sayfa 606

ve kıyamet alâmeti olarak zikrettiği ahlâkî bozuluş ve dinî hayatın yozlaşması esasen ferdin ve toplumun helâk olması anlamında bir kıyamet alâmeti olup kâinattaki kozmolojik düzenin yıkılması anlamına gelmez. Aksi takdirde sözü edilen yıkılışın bugüne kadar gerçekleşmesi gerekirdi. Çünkü ahlâkî bozuluş sayılabilecek tutum ve davranışların asr-ı saadetten itibaren sıkça vuku bulduğu şüphesizdir. Hadislerde dinî yozlaşmayı ve ahlâkî bozuluşu haber veren olayların kâinatın kozmik düzeninin yıkılışına işaret eden belirtiler olmaktan çok ferdî ve toplumu yok oluşa götüren birer alâmet olduğunu kabul etmek daha isabetli bir hüküm olmalıdır...23

Allah Resûlü, kıyametin ne zaman, hangi tarihte kopacağı hakkında bilgisi olmadığını söylemiş fakat onun birtakım alâmetlerinden bahsetmiştir. Onun konu hakkında söyledikleri hadis literatüründe daha çok “kıyâme, sıfatü"l-kıyâme, fiten, melâhim, rikâk” başlıkları altında aktarılmaktadır. Zaman zaman çeşitli gruplar arasında erken dönem siyasî mücadelelerin bir tezahürü ve İsrâiliyat tartışmalarının bir uzantısı hâline getirilmek istenen bu alan, bir taraftan oldukça karmaşıktır, diğer taraftan hadis literatürünün diğer hiçbir alanında görülmediği kadar sembollerle örülüdür.

Resûlullah (sav), “Siz şu on alâmeti görmedikçe, kıyamet kopmayacaktır.” buyurduktan sonra şunları saymıştır: Duman, Deccâl, Dâbbe, güneşin batıdan doğması, Meryem oğlu İsa"nın (as) yeryüzüne inmesi, Ye"cûc ve Me"cûc, doğuda, batıda ve Arap Yarımadası"nda olmak üzere üç büyük çökmenin yaşanması ve son olarak Yemen"den çıkıp insanları haşrolacakları yere sürecek bir ateş.24

Bu hadiste sayılan maddelerden her biri hakkında kaynaklarımızda birçok rivayet bulunmaktadır. Sahih ve sabit olan hadislerin nasıl anlaşılacağı ve ne şekilde yorumlanacağı da ayrı bir tartışma konusudur. Söz gelimi Deccâl, Dâbbe, Ye"cûc ve Me"cûc ve duman gibi alâmetlerin anlamı, mahiyeti, mecazî mi yoksa hakiki mi oldukları konusunda farklı yaklaşımlar söz konusudur. Bu konuda geniş mâlûmatı, ilgili alan araştırmalarına bırakmanın daha yararlı olacağında kuşku yoktur. Burada şu kadarını söyleyelim ki bu tür alâmetler, yeryüzünde inkârcılığı yaymaya çalışan, mukaddes değerleri yok sayan ve şer faaliyetlerini destekleyen birtakım cereyanlar olarak okunmakta ve Müslümanlar onlara karşı uyarılmaktadır. Bu cereyanların her asırda temsilcileri olduğu gibi bundan sonra da olacaktır. Buna göre Deccâl, Dâbbe, Ye"cûc ve Me"cûc olağanüstü birer varlık

    

Dipnotlar

23 “Kıyamet Alâmetleri”, DİA, XXV, 522-524.

24 M7285 Müslim, Fiten, 39.

حَدَّثَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ الْمَكِّىُّ - وَاللَّفْظُ لِزُهَيْرٍ - قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ فُرَاتٍ الْقَزَّازِ عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ عَنْ حُذَيْفَةَ بْنِ أَسِيدٍ الْغِفَارِىِّ قَالَ اطَّلَعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَيْنَا وَنَحْنُ نَتَذَاكَرُ فَقَالَ « مَا تَذَاكَرُونَ » . قَالُوا نَذْكُرُ السَّاعَةَ . قَالَ « إِنَّهَا لَنْ تَقُومَ حَتَّى تَرَوْنَ قَبْلَهَا عَشْرَ آيَاتٍ » . فَذَكَرَ الدُّخَانَ وَالدَّجَّالَ وَالدَّابَّةَ وَطُلُوعَ الشَّمْسِ مِنْ مَغْرِبِهَا وَنُزُولَ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ صلى الله عليه وسلم وَيَأْجُوجَ وَمَأْجُوجَ وَثَلاَثَةَ خُسُوفٍ خَسْفٌ بِالْمَشْرِقِ وَخَسْفٌ بِالْمَغْرِبِ وَخَسْفٌ بِجَزِيرَةِ الْعَرَبِ وَآخِرُ ذَلِكَ نَارٌ تَخْرُجُ مِنَ الْيَمَنِ تَطْرُدُ النَّاسَ إِلَى مَحْشَرِهِمْ .