lâyık, dosdoğru ve düzgün gibi sıfatlarla nitelenen sırat kelimesi, Kur"an"da Allah"ın peygamberlerle gönderdiği doğru yol için kullanılmaktadır.69
Hadis rivayetlerinde sırat, sa"dân denilen bir bitkinin dikenini andıran alevleri, kanca ve çengelleri olan, cehennemin iki yakası üzerine kurulan, insanların üstünden geçmeye çalıştıkları, kiminin sapasağlam geçip kurtulduğu, kiminin o diken gibi alevlerden yara alarak kurtulduğu, kiminin de o diken gibi alevlere takılarak tepetaklak cehenneme yuvarlandığı kaygan bir köprü olarak tasvir edilir.70 Sırat üzerinde müminin parolası; “Rabbim selâmet ver, selâmet ver!” olacaktır.71 Ancak dünyada “sırât-ı müstakîm”den (doğru yoldan) ayrılan, yükünü günahlarla ağırlaştırıp isyan edenlerle, mümin olarak yaşayıp iyilikleri günahlarından fazla olanlar bu köprüden farklı şekillerde geçeceklerdir. Nitekim Hz. Peygamber, “Müminler sırattan kimi göz kırpacak kadar az bir zamanda, kimi şimşek gibi, kimi rüzgâr gibi, kimi kuş gibi, kimi de iyi cins at ve deve gibi hızla geçer. Bazısı (bakarsın) sapasağlam kurtulmuş, diğeri yara almış da salıverilmiş, kimi de cehennem ateşine yığılmış kalmışolarak geçer.” 72 buyurarak bu gerçeğe işaret etmiştir.
Âhiret hayatındaki duraklardan biri de “havz-ı kevser”dir. Havz, âhirette Allah Resûlü"ne tahsis edileceği bildirilen çok büyük bir havuzu; kevser de, Allah Resûlü"ne tahsis edilen bütün cennet ırmaklarının kendisinden doğduğu büyük bir su kaynağını veya nehri ifade etmekte, Arapçada ayrı ayrı kullanılan bu iki kelime Türkçede havz-ı kevser şeklinde bir tek terime dönüşmüş bulunmaktadır. Kur"an"da bir âyette geçen ve içinde geçtiği sûreye de adını veren “kevser”, Peygamberimize verildiği ifade edilen en önemli nimetlerdendir.73 Tefsirlerde konu özelindeki hadislere dayanılarak kevser kelimesine, “Hz. Peygamber"e cennette bahşedilen nehir” anlamı verilmekle beraber kelime daha çok Allah Resûlü"ne lütfedilen nübüvvet, hikmet, ilim, Kur"an, İslâm, dünyadaki ve âhiretteki ona mahsus tüm nimetler ve iyilikler şeklinde yorumlanmıştır.74
Resûl-i Ekrem, “Kevser, iki kıyısı altından, yatağı inci ve yakuttan olan cennette bir nehirdir. Toprağı miskten hoş, suyu baldan tatlı ve kardan beyazdır.” buyurmuştur.75 Bu nehrin iki kıyısında inciden oyulmuş kubbeler mevcuttur.76 Kadehleri, gökteki yıldızların sayısı kadardır. Her kim ondan bir yudum içerse bir daha ebediyen susamayacaktır.77 O, Allah Resûlü"nün Müslüman kardeşlerini cennette karşılayacağı bir havuzdur. Köşelerinin düz olduğu belirtilen bu havuzun78 kenar uzunlukları ile ilgili bilgiler rivayetlere