عَنْ عَاصِمٍ قَالَ: سَمِعْتُ أَنَسًا يَقُولُ:مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) وَجَدَ عَلَى سَرِيَّةٍ مَا وَجَدَ عَلَى السَّبْعِينَ [الَّذِينَ] أُصِيبُوا يَوْمَ بِئْرِ مَعُونَةَ كَانُوا يُدْعَوْنَ الْقُرَّاءَ فَمَكَثَ شَهْرًا يَدْعُو عَلَى قَتَلَتِهِمْ.
Âsım"ın işittiğine göre, Enes (b. Mâlik) şöyle demiştir:
“Ben, Resûlullah"ın (sav) Bi"r-i Maûne günü şehit edilen yetmiş sahâbîye üzüldüğü kadar hiçbir seriyyeye üzüldüğünü görmedim. Onlara kurrâ denirdi. Resûlullah (üzüntüsünden dolayı) bir ay boyunca onların katillerine beddua etti.”
(M1550 Müslim, Mesâcid ve mevâziu"s-salât, 302)