Hadislerle İslâm Cilt 1 Sayfa 108

yüzüne karşı kendisini övmeye başlamıştır. Bunun üzerine Mikdâd. b. el-Esved yerden bir avuç toprak alarak adamın yüzüne serpmiş, arkasından da az önce naklettiğimiz hadisi okumuştur. Oysa ilk hadis şârihlerinden Hattâbî’nin (388/998) de belirttiği gibi her şeyden önce buradaki meddahlık, kişiyi yaptığı bir iyilikten dolayı takdir ve tebrik etmek değildir; herhangi bir menfaat elde edebilmek için, halkın “yağcılık” dediği şeyi yapmaktır. Ayrıca Arapçada “yüze toprak serpmek” tabiri, “kişiye istediği şeyi vermeyip mahrum bırakmak”, demektir. Yine Arapçada “topraktan başka bir şeyi yok” demek, fakir, mahrum, hiçbir şeyi olmayan demektir.218 Kur’an’da da, “Toprağa (bağlı) miskin” 219 hiçbir şeyi olmayan fakir anlamında kullanılmıştır. Zemahşerî (ö. 538/1143) de, “Yüzüne toprak serpin!” ifadesinin, mecazî olarak “Onu mahcup edin!” demek olduğunu söyler.220

Hadislerde Kıssa ve Temsilî Anlatımları Bilmek

Hadislerde dolaylı anlatımın önemli bir ifade tarzı da kıssalar ve temsilî hikâyeler dir. Hz. Peygamber bir hakikati anlatmak için bazen her dil ve kültürde mevcut olan kıssalara ve temsilî hikâyelere başvurmuştur. Ancak bunların hadis külliyâtı içinde çok fazla bir yer tuttukları söylenemez. Tekrarları bir tarafa bırakılacak olursa, Kütüb-i Tis’a ’da (muteber dokuz hadis kitabında) toplam yüz otuz dokuz kıssa olduğu görülür.221

Bu kıssaları, muhteva itibariyle üç kısma ayırmak mümkündür. Bunların bir kısmı gerek rüyada gerekse uyanıkken Hz. Peygamber’in yaşadığı tecrübeler dir; vahyin başlangıcı ve mi’rac ile ilgili kıssalarda olduğu gibi.222 Bu tür kıssaların sayısı on beşi geçmez.223 Bunların bir kısmı ise gaybî kıssalar dır. Gaybî kıssaları da iki kısma ayırmak mümkündür: Geçmişte yaşanan tarihî kıssalar, gelecekte meydana gelecek büyük hadiseler. Tarihî kıssalar, iki tarzda nakledilmiştir: Bazıları geçmiş peygamberlere ve ümmetlerine atfedilmiş, bazısı ise hiçbir isim verilmeden anlatılmıştır. Bunlar daha çok hikmet ihtiva eden hadiselerdir. Teferruatlı bir bilgilendirme söz konusu değildir.224

Fiten ve melâhim hadisleri arasında sayılabilecek olan ve gelecek ile ilgili kıssalar, daha çok kıyamet günü, âhiret âlemi, Deccal, Ye’cûc ve Me’cûc, Hz. İsa’nın nüzulü, mahşer sahneleri, cennet ve cehennem tasvirlerinden oluşmaktadırlar.225

Geçmiş ile ilgili tarihî kıssalara gelince, bunların bir kısmı Kur’an’da anlatılan kıssaların tekrarı veya izahı mahiyetindedir. Kur’an’la aynı bilgileri

    

Dipnotlar

218 Hattâbî, Ebû Süleyman Hamd b. Muhammed b. İbrâhim, Meâlimü’s-sünen, IV, 103.

219 Beled, 90/6.

يَقُولُ اَهْلَكْتُ مَالًا لُبَدًاۜ ﴿6﴾

220 Hüseynî, İbn Hamza, el-Beyân ve’t-ta’rîf fî esbâb-i vurûdi’l-hadîsi’ş-şerif, I, 33.

221 Bu tespit kıssalar konusunda en kapsamlı araştırmayı yapan Muhammed Hasan ez-Zîr’e aittir. Eserinin adı, el-Kasas fi’l-hadîsi’n-nebevî’dir. (Mektebetü’l-medenî, Riyâd, 1985).

222 Sabbâğ, Muhammed, et-Tasvîru’l-fennî, s. 492.

223 Zîr, el-Kasas fi’l-hadîsi’n-nebevî, s. 333.

224 Zîr, a.g.e., s. 333.

225 Zîr, a.g.e., s. 333.